İbradı ilçesi Yenimahalle mevkiinde Naya Mermer Sanayi Madencilik İnşaat Turizm Ticaret A.Ş. tarafından planlanan II-B Grubu Maden (Mermer) Ocağı Projesi Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (ASAT) olumsuz görüş bildirmesi üzerine Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci sonlandırıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, proje tanıtım dosyasının e-ÇED sistemi üzerinden sunulduğu, ancak kurum görüşleri kapsamında sürecin ilerlemediği belirtildi.
YILLIK 300 BİN METREKÜP ÜRETİM PLANI
Antalya Körfez Gazetesi Ertuğrul Gün'ün haberine göre, söz konusu proje, 99,97 hektarlık ruhsat sahasının 24 hektarlık kısmında yıllık 300 bin metreküp üretim kapasiteli bir mermer ocağını kapsamaktaydı. Projede, ocak veriminin yüzde 10 olarak hesaplandığı ve yıllık 30 bin metreküp blok mermer ile 270 bin metreküp pasa malzemenin çıkarılması planlanıyordu. Mermerin inşaat, dekorasyon ve sanat gibi çeşitli sektörlerde değerlendirilmesi öngörülüyordu.
TAMAMI ORMANLIK ALANDI
Bakanlığa sunulan Proje Tanıtım Dosyası (PTD)’nda ÇED izni istenilen 24 hektarlık alanın ormanlık alan olduğu ifade edildi. Projenin gerçekleştirileceği alanın İbradı ilçe merkezine yaklaşık 18,5 kilometre, Antalya şehir merkezine ise 113 kilometre mesafede olduğu, en yakın yerleşim yeri olan Yukarımahalle’deki konutlara ise kuş uçuşu 2 bin 469 metre uzaklıkta bulunduğu belirtildi.
PROJE İPTAL EDİLDİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, 29 Temmuz 2022 tarihli ve 31907 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi kapsamında, ASAT’tan gelen olumsuz kurum görüşü doğrultusunda süreci durdurdu. Bu kapsamda, şirket tarafından yapılan başvuru ile sunulan proje tanıtım dosyası iade edildi.
ENDİŞELER GİDERİLDİ
İbradı, orman örtüsü ve su kaynakları ile öne çıkan, doğal dokusunu büyük ölçüde korumuş nadir yerleşimlerden biri olarak biliniyor. Bu özellikleri nedeniyle, büyük ölçekli madencilik faaliyetlerinin bölgeye vereceği zarar konusunda uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları uzun süredir uyarılarda bulunuyordu