İran ve İsrail arasında başlayan çatışmalar 24 Haziran 2025 tarihinde ateşkes kararı alınmasıyla durdu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın her iki ülkenin de anlaşmaya hazır olduğunu ve ateşkes kararına uyacaklarına dahil açıklamalar yaptı. Yapılan bu açıklamanın ardından iki ülke arasında yaşanan gerginlik şimdilik duruldu. Bu süreçte Türkiye ekonomisine çok ciddi zararlar aldı. Özellikle Antalya’daki turizm ve gayrimenkul sektörü savaştan dolayı ciddi zararlar gördü. Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldıran ise ateşkes sonrası yaşanacak sürece ilişiklin değerlendirmelerde bulundu.

ATEŞKES ANTALYA’YI NASIL ETKİLEYECEK?

İran’ın turizm ve gayrimenkul sektöründe Antalya’ya çok ciddi yatırımları olduğunu ve bu yüzden savaşın en çok etkilediği yerlerden birinin Antalya’ya olduğuna değinen Yıldıran, “Türkiye’ye İran tarafından yabancı yatırım, gayrimenkul yatırımı ve turizm yönüyle yapılan ekonomik ilişkilerin önemli bir kısmı Antalya’ya gerçekleşmekte. Antalya turist olarak gelenlerde İran vatandaşlar beşinci sırada. Antalya’dan Rusya ve Ukrayna vatandaşlarından sonra en çok konut alımı yapan ülke vatandaşları İran kökenli. Savaş riski İran’dan Antalya’ya yatırımları artırma potansiyeli taşımakta. Ayrıca sağlık turizmi konusunda da İran vatandaşlarının Antalya’ya ilgisi artacağı tahmin ediliyor. Bu durum Antalya’da konut birim fiyatlarının artışını neden olması mümkün. Dolayısıyla Antalya’da yaşayanlar için enflasyonist etkilere neden olmakla birlikte, Antalya ekonomisinde kısa dönemli fırsatlar sağlayacaktır” dedi.

Konutlar

SAVAŞIN TÜRKİYE’YE NASIL BİR ETKİSİ OLDU

İsrail ile İran arasında yaşanan çatışmaların Türkiye’nin ekonomisine kısa dönemde büyük etkileri olduğuna değinen Yıldıran, “İsrail-İran Savaşı, iki yıldır ekonomik istikrar programı uygulayan Türkiye ekonomisine kısa dönemli etkileri oldu. Bu etkiler arasında, petrol başta geliyor. Savaşın başladığı ilk günlerde petrolün varil fiyatının 65 dolar seviyesinde 75 dolara doğru tırmanması en önemli etkidir. Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının hızlı bir şekilde artması bıçak sırtındaki enflasyon programını kısa dönemde olarak olumsuz olarak etkileyecektir. Ateşkes anlaşması ile yeniden düşüşe geçen petrol fiyatları enflasyon programının daha fazla yara almasını önleyebilir” diye konuştu.

Benzin Zam

TURİZM VE BORSA YARA ALDI

Savaşın nedeniyle uçuşların durmasının turizm açısında Türkiye’ye ağır zararlar verdiğine dikkat çeken Yıldıran, “Kısa dönemde turizm ve havayolu taşımacılığı sektörüne etkileri. Orta Doğu bölgesinden Türkiye gelecek olan turistler ve sağlık turizmi nedeniyle gelen misafirleri engelledi. Bu tedirginlik nedeniyle, turizm sektörüne kısa dönemde olumsuz etkileri oldu. Ateşkesin kalıcı olması ve savaşın anlaşmayla sonuçlanması halinde yeniden canlanma hızlanabilir. Üçüncü önemli etki de, borsa üzerindeki etkisi. Borsada turizm ve havacılık sektörleri ve bankacılık sektöründe ani değer kayıpları yaşandı. Yüksek faiz nedeniyle ilerlemeyen borsaya son olumsuz etki de savaş oldu. Savaşın ateşkesle sonuçlanması halinde borsada bu etkileri üzerinden atabilir” sözlerini kaydetti.

Borsa İstanbul

TÜRKİYE’DE DOLAR ARTIŞI YAŞANACAK MI?

Savaş atmosferinden dolayı doların yukarı yönde seyredip seyretmeyeceği sorusuna cevap veren Yıldıran, “Savaş ortamında bilinen iktisadi gerçeklik insanların savaş ortamında altın gibi değerli emtialar yatırımlarının yönelmesidir. Bu savaştan önce yüksek seviyedeki altın fiyatları değer artış eğilimini korumakla birlikte aynı seviyede devam etmiştir. Altına ilgi mali güvenlik arayışının bir gereği olarak devam edecek. Fiyatların yüksek olması nedeniyle artışların bu seviyelere yakın bir şekilde devam edeceğini öngörüyorum. Türkiye’de doların değerinin yükselmesi kısa dönemde yüksek faiz nedeniyle mümkün görünmemekte. Zaten ABD Merkez Bankasının faiz indirimi nedeniyle, doların yükselişe eğiliminde olması mümkün değil. Türkiye’de doların yaz sonrasına kadar bu seviyelerde devam etmesi beklenebilir” ifadelerini kullandı.

Dolar Altin

“HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN KAPATILMASINI TÜRKİYE’Yİ ENERJİ PİYASASINDA ÖNE ÇIKARACAKTI”

Hürmüz boğazının kapanması ihtimali ateşkesten sonra daha da azaldı. Hürmüz Boğazı’ndan dünya piyasasındaki petrolün aşağı yukarı yüzde 20’lik bölümü geçmekte. Suudi Arabistan ise petrolü boğazın dışına kadar boru hatları ile aktararak satmakta. Dolayısıyla İran’ın boğazı kapatması halinde kendi ekonomisi de zarar görecek. Katar ise bölgede AB ülkelerine doğal gaz akışını gerçekleştirmekte. Hürmüz boğazının kapanma ihtimali azalması ile özellikle Avrupa ülkelerinde enflasyonun kalıcı olarak yükselmesi söz konusu olmayacak. Hürmüz boğazının kapatılması ihtimali Türkiye’den geçen boru hatlarının önemini artıracağı için Türkiye’nin enerji piyasasındaki etkinliğini artıracaktır. Bunun yanı sıra Hürmüz boğazının uzun süreli kapanması ihtimali Türkiye’de enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkileyecektir.

Hürmüz Boğazı

Muhabir: Tahsin CAN ÖNALP