İYİ Parti Genel Sekreteri, Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Habertürk ekranlarında Hülya Hökenek ile "Enine Boyuna" programına konuk oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarının siyasi stratejilerini ve Türkiye'deki güncel gelişmeleri sert bir dille eleştiren Poyraz, AK Parti'nin 23 yıllık iktidarında "millete hizmet" söylemiyle farklı "ölçüler" yaratarak kendi siyaset alanını inşa ettiğini savundu.
AK PARTİ'NİN DEĞİŞEN SİYASİ EKSENİ: VESAYETLE MÜCADELEDEN "YENİ TAŞERONLARA"
Poyraz'ın analizine göre, AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde "darbeci zihniyet, statüko ve askeri vesayetle" mücadele ettiği bir süreç yaşandı. Poyraz tarafından bu dönemin "taşeronu" olarak Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iş birliği yapıldığı iddia edildi. Poyraz, TSK içindeki tasfiye sürecinin FETÖ aracılığıyla yürütüldüğünü ve 25 Aralık sonrası bu örgütün kendi kadrolarından bazılarını itiraf ettiğini belirtti.
Poyraz, daha sonra ise AK Parti'nin siyasi ekseninin değiştiğini ve Kürtleri "sorun" haline getirdiğini öne sürdü. DEM Parti ve Kürt sorunu alanı oluştuğunu ifade eden Poyraz, eş zamanlı olarak "dış güçler" söyleminin de AK Parti'nin siyaset yapma metotlarından biri haline geldiğini dile getirdi.
17/25 ARALIK VE FETÖ İLE MÜCADELE: "KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANDI"
17/25 Aralık olaylarının ardından FETÖ'nün "terör örgütü" ilan edilmesi ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan operasyonlara değinen Poyraz, bu süreçte "kurunun yanında yaşın da yandığını" ve "kimin FETÖ'cü olup olmadığına ilişkin ciddi kamuoyu şüpheleri" olduğunu vurguladı.
Soruşturmaların içeriğine vakıf olmadığını ancak kamuoyundaki endişeleri paylaştığını belirten Poyraz, yıllarca FETÖ'yü savunan bazı isimlerin bugün hâlâ televizyon ekranlarında AK Parti'nin "yeni eylemlerini ve taşeronlarını" aynı iştahla savunduklarını gözlemlediğini ifade etti. Poyraz bu durumu, "At izinin it izine karışması" olarak nitelendirdi.
EKREM İMAMOĞLU VE "YENİ ÖRGÜT" İDDİALARI
Poyraz, PKK'nın sözde kongresinde "demokrasi" çağrıları yapılırken ve FETÖ lideri Fethullah Gülen'in ölümünün ardından AK Parti'nin yeni bir "örgüt" ihtiyacı içinde olduğunu savundu. ABD'nin Trump döneminde Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti oluşturulmasında "taşeronluk hizmeti verdiği" bir denklemde, AK Parti'nin "varlık sebebi" oluşturmak için yeni bir örgüte ihtiyaç duyduğunu ileri süren Poyraz, bu bağlamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve mesai arkadaşlarının "bir örgüt olarak itham edildiklerini" iddia etti.
TOPLUMSAL TEPKİ VE ADALET KAYGISI
Poyraz, toplumun asıl tepkisinin Ekrem İmamoğlu ya da arkadaşları olmadığını, temel meselenin adaletsizlik olduğunu dile getirdi. Kredi imkanlarındaki eşitsizlikler, mülakatlarda yaşanan ayrımcılıklar gibi somut örnekler veren Poyraz, tüm bunların her birinin birer adalet problemi olduğunu vurguladı.
AK Parti yönetim kadrosunda FETÖ ile bağlantılı olup işlem görmüş hiçbir kimsenin olmadığını belirten Poyraz, bunun AK Parti'nin adalet duygusunu savunmasını zorlaştırdığını söyledi. Poyraz, AK Parti'nin kendi yöneticilerini korurken, muhalefet ya da parti dışında olan herkesin rahatlıkla hedef haline getirilebildiği bir sistemi savunduğunu iddia etti.
KÜRT SORUNU VE "REZİL MANİFESTO"
PKK'nın Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından asimilasyon, soykırım ve imhaya tabi tutulduğunu ifade eden bir manifestosunun bazı AK Partili yorumcular tarafından olumlu karşılandığını sert bir dille eleştiren Poyraz, bu durumun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağıladığını ve bu metnin olumlanmasının, metnin tamamının olumlanması anlamına geldiğini sözlerine ekledi.
