Barındırdığı kültürel miras açısından Türkiye’nin önde gelen kentlerinden biri olan Antalya, yüzlerce antik kent ve ören yerine ev sahipliği yapıyor. Tescilli kültür varlıklarının yanında henüz tescil edilmemiş, her gün yenileri ortaya çıkan arkeolojik kalıntılar, sahilden dağlık bölgelere Antalya’nın binlerce yıllık geçmişine ışık tutuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında en çok bütçe ayırdığı illerin başında gelen Antalya’nın sahip olduğu kültürel mirasın ortaya çıkarılması ve korunması için 12 ay süren arkeolojik kazılar yürütülüyor.

ANTALYA’NIN KÜLTÜREL MİRASI KAÇAK KAZILARLA YAĞMALANIYOR

Ancak Antalya’nın zengin kültürel mirası aynı zamanda definecilerin de hedefinde. Arkeolojik kalıntıların olduğu bölgelerde ilk kazıları çoğu yerde arkeologlardan önce ‘kaçak olarak’ defineciler yapıyor. Özellikle kırsal alandaki defineci tahribatının önüne geçilebilmesi için caydırıcı yaptırımlar gerekiyor. Ancak sahil kesiminde turizm amaçlı ayağa kaldırılan ören yerlerine ayrılan bütçenin binde biri bile dağlık coğrafyadaki tahribata açık kültürel mirasın korunması için ayrılmıyor. Bu nedenle Konyaaltı’nın dağlık kesimi ile Kemer, Kumluca, Kaş, Elmalı, Finike, Manavgat, Akseki, Serik ve İbradı kırsalındaki arkeolojik alanlar defineci tahribatıyla karşı karşıya kalıyor.

‘YASAL’ DEFİNE AVCILIĞI DİPSİZ GÖL’Ü KURUTTU

‘Yasal’ olarak define aranması için 1984 yılında bir yönetmelik çıkartıldı. 2863 sayılı kanun kapsamında çıkartılan ‘Define Arama Yönetmeliği’, müze ve kolluk denetiminde izinli define aranmasını düzenliyor. Ancak son yıllardaki uygulamalar bu kadar da olmaz dedirmeye başladı. Türkiye’de defineci tahribatının kamuoyunun gündeminde yoğun olarak tartışıldığı en önemli olaylardan biri, Kasım 2019’da Gümüşhane’deki Dipsiz Göl’ün define aramak için kurutulmasıydı. Bu olay kamuoyunda büyük tepki çekince, 28 Kasım 2019’da ÇED Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle define arama girişimleri ÇED kapsamına alındı. Buna göre define aramak isteyen kişiler, bir proje tanıtım dosyası hazırlayarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüklerine başvuracak, ilgili kurumlardan görüşler alındıktan sonra ÇED kararı olumlu çıkarsa projeye başlanacak.

KAŞ SÜTLEĞEN’DE DEFİNE PROJESİ İÇİN ÇED SÜRECİ BAŞLATILDI

Yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girmesinin ardından ülke genelinde define aramak için yapılan ÇED başvurularında 181 işlem yapıldığı görülüyor. Bu ÇED başvurularından biri de Antalya’dan yapıldı. Kaş ilçesine bağlı Sütleğen Mahallesi’nde boş duran bir ev ve bahçesinde define olduğunu düşünen Antalyalı bir girişimci, Ekim 2024’de bu araziyi iki yıllığına varislerden kiraladı. Ardından define aramak için bir proje dosyası hazırlayan Y.D. adındaki girişimci, 575 bin TL bedelli projesini Antalya Valiliği'ne (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) sundu.

DEFİNE ARAMAK İÇİN TOPLAM 7 KİŞİ GÖREV YAPACAK

Hazırlanan projeyi yönetmelik formatına uygun bulan il müdürlüğü, 19 Ağustos define projesiyle ilgili ÇED süreci başlatıldığını duyurdu. Proje dosyasında yer verilen bilgilere göre define aramak için müze görevlisi 2 arkeolog, 2 kolluk görevlisi, 1 kepçe operatörü ve 2 işçi olmak üzere toplam 7 kişinin görev yapması planlanıyor.

LİKYA KENTLERİNE GİDEN YOLLAR BURADAN GEÇİYORDU

Sütleğen Mahallesi, Likya kentlerinden biri olan Nysa antik kentine ev sahipliği yapıyor. Likya Birliği’ne üye kentlerden biri olan Nysa’da MÖ 2. yüzyılda kendi adına sikkeler basıldığı biliniyor. Meryemlik Tepesi olarak bilinen bölgede yer alan Nysa, Ksantos ile Kandyba’dan Elmalı bölgesine giden yolların üzerinde bulunuyordu. Bugün de sahil kentleri ile yayla yerleşimlerini birbirine bağlayan yolların kesiştiği noktada yer alan Sütleğen, bölgenin önemli kırsal yerleşimlerinden biri.

‘DEFİNE BULURSAK MADDİ KAZANÇ SAĞLANACAK’

Sütleğen Köyiçi Mevkii, 125/28 parselde kayıtlı özel mülke ait arazi için hazırlanan define projesine onay verilirse, bu girişim Antalya ilinde ÇED kapsamındaki ilk define projesi olacak. Özel girişimci tarafından hazırlanan ve 570 bin TL bedelli define arama projesiyle ilgili ÇED dosyasında, şu ifadelere yer veriliyor: “Medeni Kanun’da, bulunmalarından çok zaman önce gömülmüş veya saklanmış olduğu ve duruma göre artık malikinin bulunmadığı kesin olarak anlaşılan değerli şeyler, define olarak tanımlanır. Köklü tarihi geçmişe sahip olan topraklarımızda yer üstünde olduğu kadar yerin altında da keşfedilmeyi bekleyen bir tarih yatmaktadır. Yerin altında yatan bu tarih, define bulma meraklıları tarafından ilkel metotla yapılan kaçak kazılarda tahrip edilmekte, hatta yok edilmektedir. Planlanan proje ile yasal mevzuatlar çerçevesinde kültür ve tabiat varlıklarına zarar vermeden define arama faaliyeti gerçekleştirilecek olup, proje sahasında define bulunması halinde Hazine ve Maliye Bakanlığınca geçer akçe olarak değeri tespit edilerek maddi kazanç sağlanacaktır. Proje alanında yapılan yüzeysel araştırma çalışmaları, proje sahibinin beyanı define varlığını işaret ediyor olması, sebebiyle yerin alternatifi bulunmamaktadır.”

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-YUSUF YAVUZ