Tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu başlattığı ve tüm CHP'li belediyeler tarafından örnek alınan kent lokantaları bir kez daha gündeme geldi. Bazı sosyal medya kullanıcıları kurban etlerini bağışlamak isteyenlere adres olarak kent lokantalarını gösterdi. Bu öneri sosyal medyada tartışma yarattı. Kent lokantaları ucuz yemek vermesiyle biliniyor.
Kurbanların kent lokantalarına bağışlanmasını öneren bir sosyal medya kullanıcısının, “Kurban bağışınızı kent lokantasına yapınız, öğrencilerimiz ucuz yemek yesin. Tarikatlara, cemaatlere ve bazı derneklere rant sağlamayınız” şeklindeki paylaşımı, kısa sürede yüzlerce paylaşım ve yorum aldı.
Bu öneri, kamuoyunda farklı bakış açılarıyla karşılandı. Bazı kullanıcılar dini gerekçelerle bağışın sadece “fakirlere doğrudan ulaştırılması gerektiğini” savunurken, bazıları ise kent lokantalarının kurban eti gibi dini anlam taşıyan bir yardım aracılığıyla desteklenmesinin yanlış olduğunu ifade etti.
DİNİ GEREKLER Mİ, SOSYAL İHTİYAÇLAR MI?
Tartışmaların önemli bir kısmı, kurban etinin dini niteliğiyle sosyal işlevi arasındaki dengeye odaklandı. Bazı yorumlar şu şekilde öne çıktı:
“Vatan hainlerine, din düşmanlarına kurban eti düşmez.”
“Kurban, fakirin hakkıdır; nereye bağışlanacağı bellidir.”
“Kent lokantasında kurban eti parayla satılıyor, mundar olur.”
“Öğrenciler değil, esnaflar ve yüksek maaşlılar yiyor. Bu yardım değildir.”
Bazı kullanıcılar ise bağışın amacına uygun kullanılması koşuluyla kent lokantası gibi kurumlara verilmesini savundu:
“Öğrenciler ucuz yemek yiyorsa, bu sosyal bir faydadır.”
“Cemaatlere verilen bağışlar denetlenmiyor, kent lokantası daha şeffaf.”
“Dert ediyorsanız, malınızı satın ve sadaka verin, kurban etine dil uzatmayın.”
SİYASİ VE İDEOLOJİK YORUMLAR TARTIŞMAYI DERİNLEŞTİRDİ
Tartışma, yalnızca dini ve sosyal boyutla sınırlı kalmadı; siyasi göndermelerle de devam etti. Bazı kullanıcılar CHP’li belediyelerin kent lokantalarını desteklediğini öne sürerken, diğerleri ise bu kurumların dini hassasiyetleri göz ardı ettiğini iddia etti.
“Kent lokantası bağışı Ekrem yaptı, siz de yapın, embesilsiniz” şeklindeki ifadeler sert tepki toplarken, “Cemaatin kapısının dış mandalı bile olamazsınız” gibi yorumlar da tartışmanın dozunu artırdı.
ORTAK NOKTA: ŞEFFAFLIK VE İHTİYAÇ SAHİBİNE ULAŞIM
Sosyal medyada yükselen bu tartışmalar, kurban etinin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin toplumdaki derin görüş ayrılıklarını ortaya koydu. Ancak genel eğilim, bağışların gerçekten ihtiyaç sahibi olan kişilere ulaşmasının önemi üzerinde birleşiyor.
Kimi yorumcular, belediyelerin şeffaf şekilde denetlenebileceğini savunurken, kimileri ise dini vakıf ve cemaatlerin bu alandaki geleneksel rollerini vurguladı.
DİYANET VE SİVİL TOPLUMUN ROLÜ ARTABİLİR
Uzmanlara göre, benzeri tartışmaların toplumsal faydaya dönüşebilmesi için hem Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hem de sivil toplum kuruluşlarının kurban bağışı konusunda daha açık ve yönlendirici bilgilendirme yapması gerekiyor.