Antalya Ticaret Platformu Derneği (ATİP) Buluşmaları’nın bu ayki konuğu Ekonomist Yazar Dr. Ramazan Kurtoğlu oldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan ATİP Başkanı Muhteşem Kabasakal, “Zor bir süreç yaşadık. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. ATSO ve Valilikle koordinasyon içerisinde elimizden geldiği kadar desteklerimizi ulaştırmaya çalıştık. Mart ayı toplantımıza yoğun bir katılım ile başladığımız için çok teşekkür ediyorum. Mart ayı konuğumuza katılımı için teşekkür ediyoruz. Değerli hocamın önemli ve dikkat çekilmesi gereken fikirleri var” dedi.
MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ OLDU
Deprem ve HAARP(Yüksek Frekanslı Etkin Kutup Işıkları Araştırma Programı) konusuna değinen Kurtoğlu, “Küresel iklim değişikliğine bağlı bir manipülasyon unsurunu HAARP olup çalışmamızda detaylı olarak ele aldık. HAARP’ın bu depremde tetikleyici unsur olarak kullanıldığını düşünenlerdenim. HAARP fay hatlarını tetikleyebilir. 10 kilometre altında etkili oluyor. Suni depremler yapabilme, toprak altının incelenebilmesi görüntü alabilme, iklim değişikliklerine sebep olma gibi etkileri var. Artık uzaktan kumanda var ise Wİ- Fİ var ise HAARP yoktur demek akıllara durgunluk verir. Türkiye’nin deprem gerçeği artık bir milli güvenlik meselesidir. Kendiliğinden ve HAARP tetiklemeli bir İstanbul depremi Türkiye’nin işgaline kadar varabilir. Hadise partiler üstü ele alınıp bütün öncelikler depreme yönelik tedbirler olmalıdır. Deprem meselesinden korkmayalım çürük binadan korkalım. HAARP’tan korkmayalım çürük binadan korkalım. Bu teknolojiyi eninde sonunda Mescid-i Aksa’yı yıkmak için kullanacaklar” ifadelerini konuştu.
KÜRESEL ISINMA VE KAPİTALİZM
Kurtoğlu, konuşmasının devamında küresel krize de dikkat çekerek, “Küresel ısınma hadisesidir. Tıpkı para ve din meselesinde olduğu gibi. Yani ABD dolarının yerine IMF’nin SDR’sini küresel rezerv para yapmak için; tek küresel bir senkretik dünya dini için küresel ısınmanın reel sonuçları manipüle ediliyor, edilecek. Çünkü küresel bir düzen / tek dünya hükümeti kurmak isteyenlerin en çok sevdiği kurumlar, ulus üstü kuruluş ve kurumlardır. Küresel ısınma iklim değişikliği kimin meselesidir? Bütün insanlığın. Peki, bunun sorumlusu kim? Vahşi kapitalizmi insanlığın boynuna geçiren birkaç düzine elit ve onların kontrolündeki tetikçilerden başkası değil elbette. Kârlar, kazançlar elitlerin cebine. Maliyetler ve ödenecek faturalar milyarlarca masum insana. Küresel iklim değişikliği milli devletlerin alaka ve yetki sahalarının dışına çıkan en bariz reel hadise” dedi. HABER MERKEZİ