Türk tarihçiliğinin önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, İstanbul Kadıköy’de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davanın kararını eleştirdi. Ortaylı, davanın henüz sonuçlanmadığını ve kamu vicdanını sarsan kararın, adaletin sağlanmadığını belirtti.
"DAVA KAMU VİCDANINI SARSTI"
İstanbul Kadıköy’de geçtiğimiz yıl 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili 18 yaşından küçük 4 sanık yargılanıyordu. Yapılan yargılama sonucu B.B. ve U.B., ‘çocuğun kasten öldürülmesi’ suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer iki sanık M.A.D. ve A.Ö. ise beraat etti.
"İnşallah dava, anne ve babanın acısını dindiremese de, en azından kamu vicdanına seslenen adil bir kararla sonuçlanır demiştim. Maalesef bu gerçekleşmedi" diyen Ortaylı, davanın sonunda adaletin sağlanmadığını ifade etti.
"KÜSTAH VE SUÇLU BİR TOPLULUK"
Ortaylı, davada çıkan kararı, suçluların küstah bir tavırla davranmalarına bağladı. "Karşımızda hem suçlu hem de küstah bir tavırla davranan bir topluluk var," diyen Ortaylı, sanıkların güven kaybı içerisinde olduğunu belirtti. Ayrıca, "Neye, kime güvendikleri belli değil. Ama bir şey dikkatimi çekti; Türkiye’de hâlâ sesini yükselten, adalet isteyen, iyi ve vicdanlı bir kitle var" ifadelerini kullandı.
MİNGUZZİ AİLESİ İÇİN ADALET ARAYIŞI SÜRECEK
Minguzzi ailesinin acısını hafifletmeye yönelik adalet beklentisi, devam ediyor. Ailenin avukatı Ersan Barkın, davanın açılmasından önce mahkemeye sunulan delillerin yetersiz olduğunu ve bu nedenle bazı sanıkların tahliye olduğunu belirtti. Ortaylı ise dava sürecinin henüz tamamlanmadığını ve her zaman bu davanın takipçisi olacağını duyurdu.
DAVA BİR TOPLUMUN ADALET DUYGUSUNUN SINAVI
Prof. Dr. İlber Ortaylı, bu dava sürecinin sadece bir ailenin değil, tüm toplumun adalet duygusunun sınavı olduğuna vurgu yaptı. Toplumda vicdanı yüksek kesimlerin hala adaletin sağlanması için seslerini yükseltmesinin önemine değindi. Ortaylı, bu dava sürecinin, her şeye rağmen adaletin sağlanıp sağlanamayacağını görmek açısından kritik olduğunu söyledi.