TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Mühendis, mimar ve şehir plancılarından oluşan komisyon üyeleri, yaşam alanlarını inşa eden meslek gruplarının temsilcileri olarak toplumun her kesiminde güvenli ve eşit bir yaşamın savunucusu olduklarını belirtti.
ŞİDDETE MARUZ KALIYORLAR
Açıklamada, “Ürettiğimiz her projede, attığımız her imzada, yaptığımız her hesapta yaşamı ve insanı esas alıyoruz. Ancak bugün ne yazık ki kendi yaşamlarımız dâhil olmak üzere milyonlarca kadın, her gün çeşitli şiddet biçimlerine maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddet; yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir çöküşün ve eşitsiz güç ilişkilerinin sonucudur.” denildi.

KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ
Fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel ve dijital şiddetin kadınların yaşam hakkını, mesleki varlığını, üretme kapasitesini ve özgürlüğünü gasp ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Özellikle erkek egemen kabul edilen mühendislik ve teknik alanlarda çalışan kadınlar olarak; iş yerinde mobbing, ayrımcılık, görünmez emek ve şiddetin farklı türleriyle de sıklıkla karşı karşıya kalıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
MÜMKÜN DEĞİL
Komisyon açıklamasında, “Bir toplumda kadınlar kendini güvende hissetmiyorsa, o toplumun sağlıklı şekilde ayakta kalması mümkün değildir. Kadına yönelik şiddetle mücadele, sağlıklı kentler ve adil bir gelecek inşa etmenin temel koşuludur.” denildi.

GÜÇLENDİRİLMESİ TALEP EDİLDİ
TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu, kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkesinin uygulanmasını, çalışma hayatında eşit ve güvenli koşulların sağlanmasını, koruyucu ve önleyici mekanizmaların etkinleştirilmesini ve tüm alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesini talep etti. “Şiddet kader değildir, bir aile içi mesele hiç değildir; insan hakları ihlalidir.” ifadelerine yer verilen açıklamada, kadınların özgürce var olabilmesi için mücadelenin süreceği vurgulandı. Komisyon açıklamasını, “Kadına yönelik şiddete hayır. Sessizliği değil dayanışmayı, korkuyu değil özgürlüğü büyütüyoruz.” sözleriyle sonlandırdı.





