Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimlerinden geriye dönük aşı retçilerinden ıslak imzalı belge almasını istemesi, hekimlerin tepkisine neden oldu. Hekimler, ayın son günlerine gelindiğinde yapılan düzenlemeyle, sayıları sürekli artan aşı retçilerine ceza kesilmek yerine, bu durumu dijital olarak kaydeden hekimlere, hemşirelere ve ebelere ceza kesildiğini dile getirdi.

AŞI REDDİ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR! 

Sağlık Bakanlığı, çığ gibi büyüyen aşı reddine karşı çözümü ıslak imzada buldu. Dijital program üzerinden aile sağlığı merkezlerine gönderdiğiyle yazıyla, kağıt belge isteyen bakanlığa bir tepki de Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer'den geldi. Dr. Taşer, Karşıyaka Aile Sağlığı Merkezi'nde gerçekleştirdiği açıklamada, Sağlık Müdürlüklerinin, aşı reddini tercih eden kişilerden alınan ıslak imzaları "performans tehdidi" ile istemesini eleştirdi. Taşer, bu son dakika hamlesinin, merkezde çalışanlar tarafından tepkiyle karşılandığını belirtti ve idarenin bu tehditkâr tavrının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

"TOPLUMDA AŞIYA YÖNELİK KUŞKULAR ARTIYOR, BİLGİLENDİRME VE TEŞVİK YOK"

Aşı reddinin Sağlık Bakanlığı'ndaki karşılığının ıslak imza olup olmadığı sorusunu gündeme getiren Dr. Taşer, aşı reddinin giderek arttığına dikkat çekti. Bu durumun sorumlusunun, toplumda aşıyla ilgili bilgilendirme eksikliği yaşayan ve tereddütleri gidermeyen Sağlık Bakanlığı ve Bakan olduğunu ifade etti. Dr. Taşer, Bakanlığın, bulaşıcı hastalıkların varlığını inkâr etmek yerine bilgilendirme ve aşılama çağrısı yapması gerektiğini belirtti. Aile sağlığı merkezlerinde çocukluk çağı aşılarının eksikliğinden dolayı bazı aşıların ertelendiğine ve sağlık emekçilerinin aşı olmayınca aşılama yapmakta zorlandığına değinen Dr. Taşer, bu durumun toplumda aşıya yönelik kuşkuları artırdığını ve aşıların ilk fırsatta yapılması gerektiğini vurguladı.

"KIZAMIK VE BOĞMACA VAKALARINI SORDU: AŞI TEMİNİ DERHAL YAPILMALI"

Sağlık Bakanı'na çağrıda bulunan Dr. Taşer, zamanında ve yeterli dozda aşı temini konusunda adımlar atılmasını talep etti. Ayrıca, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olan Bakan Koca'nın ciddi önlemler alması ve yasal düzenlemeler yapması gerektiğini belirtti. Son olarak, Dr. Taşer, İstanbul ve diğer illerde tespit edilen kızamık vakaları ve Diyarbakır'daki boğmaca durumuyla ilgili Sağlık Bakanı'na yöneltilen soruların cevaplanmasını istedi. Bu soruların kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini vurguladı ve sağlık hakkını savunan tüm kurumları, halkı ve siyasileri sağlık sisteminin iyileştirilmesi için mücadele etmeye çağırdı.

"BU SAĞLIK SİSTEMİ HEPİMİZİ HASTA EDİYOR"

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

"Son olarak, Sağlık Bakanı’na soruyoruz;

  • İstanbul ve diğer illerde tespit edilen Kızamık vakalarının kaçı aşılı, kaçı aşısızdı?

  • Hastalanan çocuklar aşısız ise bunun sebebi nedir? Reddeden Ebeveyn midir,  tedarik sorunu mudur, yoksa uyguladığınız sağlık politikalarının sonucu sağlık bilgisinin ve aşının önemini toplumsallaştırmaktan vazgeçmeniz midir?

  • Ne önlem aldınız?

  • Diyarbakır’da Boğmaca ile ilgili son durum nedir? Kaç vaka var? Aşı reddi var mı?

  • Bu sorularımızın cevaplarını tüm kamuoyu bilmelidir ve bu nedenle açıklamanızı bekliyoruz.

Halkımıza, siyasilere ve sağlık hakkını savunan tüm kurumlara çağrımızdır:

Bu sağlık sistemi hepimizi hasta ediyor. Öncelikle halkını hasta etmeyen, halk yararına hareket ederek, koruyucu sağlık hizmetlerini sağlık planlaması ve organizasyonunun merkezine koyan, emekçileri sömürmeyen bir sağlık sistemini inşa etmek zorundayız.  Mücadelemiz halkımızın sağlık hakkı içindir."

Muhabir: HANDE TURAN KUMAŞ