Türkiye'de milyonlarca öğrencinin kaderini belirleyen bugün yapılan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve 21 Haziran 2025 Cumartesi-22 Haziran 2025 Pazar günü yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi, adayların karşılaştığı önemli sorunlardan biri, sınav merkezlerine alınmayan kişisel eşyaların güvenliği oldu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı'nın (ÖSYM) katı kuralları gereği, adaylar sınav salonlarına sadece nüfus cüzdanı, sınav giriş belgesi ve ambalajsız su ile girebiliyor. Bu durum, cep telefonu, çanta, anahtar gibi eşyaları olan öğrencileri sınav merkezi dışında "emanet" adı altında geçici depolama çözümlerine yönlendiriyor.
MARKETLER, KANTİNLER, FIRINLAR "EMANETÇİ" OLDU
Sınav merkezlerinin çevresindeki marketler, kantinler, bakkallar, fırınlar belirli ücretler karşılığında adayların eşyalarını emanet alıyor. Ancak bu yaygın uygulama, her sınav öncesi olduğu gibi bu yıl da büyük bir tartışma konusu. Emanet bırakılan eşyaların karışma, kaybolma ve hatta çalınma riski, zaten sınav stresi yaşayan adaylar için ek bir endişe kaynağı oluşturuyor.
ÖĞRENCİ VELİLERİNDEN TEPKİLER
Antalya’da sınava giren bir LGS adayı velisi, "Oğlumun sınav heyecanı bir yana, cebindeki telefonu nereye koyacağız diye saatlerce çözüm aradık. Her sene aynı kriz. Artık kalıcı bir çözüm istiyoruz" diyerek duruma tepki gösterdi.
Bir başka öğrenci velisi ise tepkilerini, "Belirsizlik, çocuğumun sınav öncesi stresini daha da artırdı. Bir veli olarak, çocuklarımızın sınava odaklanması gerekirken, eşyalarının güvenliği konusunda endişelenmek zorunda kalmamız kabul edilemez" ifadeleri ile dile getirdi.
Yetkililere çağrıda bulunan bir öğrenci velisi, şunları kaydetti: "Yetkililerden bu konuda acil ve kalıcı bir çözüm bekliyoruz; sınav merkezlerinde güvenli emanet noktaları sağlanmalı ve bu konuda yasal güvenceler oluşturulmalı."
HUKUKİ BELİRSİZLİK ENDİŞELERİ ARTIRIYOR
Emanet uygulamasının en büyük sorunlarından birisini hukuki zemininin net olmaması oluşturuyor. Bir eşyanın kaybolması veya çalınması durumunda sorumluluğun kimde olacağı, mağduriyet yaşayan bir adayın nasıl bir yol izlemesi gerektiği ve haklarını nasıl arayabileceği konularında açık bir düzenleme bulunmuyor. Bu belirsizlik, adayların mağduriyet yaşaması halinde kendilerini çaresiz hissetmelerine neden oluyor. Hukukçular, bu tür durumların sivil bir işletmenin ya da kişinin sorumluluğunda olmaması gerektiğini, devletin veya sınavı düzenleyen kurumların bu konuda düzenleyici bir adım atması gerektiğini vurguluyor.
ADAYLAR VE VELİLER GÜVENLİ ÇÖZÜM BEKLİYOR
Sınav öncesi yaşanan bu "emanet krizi", yetkililerin dikkatini çekmesi gereken önemli bir sorun olarak ön plana çıkıyor. Öğrencilerin geleceğini belirleyen bu kritik sınavlarda, eşya güvenliği gibi temel bir konudaki belirsizlik, adayların motivasyonunu ve performansını olumsuz etkileyebiliyor. Adaylar ve veliler, eşyaların güvenli bir şekilde muhafaza edilebileceği ve olası bir mağduriyet durumunda yasal güvencelerin sağlanacağı net bir sistemin kurulmasını talep ediyor. Sınav merkezlerinde geçici ve denetimli emanet noktalarının kurulması, güvenlik kameralarıyla izlenen dolap sistemleri veya belediyelerce sağlanacak ücretsiz emanet hizmetleri öneriler arasında öne çıkıyor.
"SINAV BAŞLAMADAN STRES BAŞLIYOR"
Psikologlar ise sınav sabahı yaşanan bu tür belirsizliklerin öğrencilerin psikolojik durumunu olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor. "Sınav stresi tek başına yeterince zorlayıcı. Bir de eşyasını nereye bırakacağını bilemeyen bir öğrenci, daha sınav başlamadan kaygı düzeyini yükseltiyor" diyen uzmanlar, sınav öncesi ortamın güvenli ve huzurlu hale getirilmesinin başarıyı doğrudan etkileyebileceğini ifade ediyor. Gözler şimdi milyonlarca öğrencinin geleceğini etkileyen bu duruma karşı kalıcı bir çözüm üretmesi beklenen yetkililerde...