Antalya; turizmin başkenti, eşsiz sahil şeridine sahip, yılın büyük bölümünü güneşli geçiren bir şehir. Aynı zamanda milyonlarca yerli ve yabancı turistin akın ettiği, trafiği yaz aylarında ikiye katlanan bir metropol. Ancak Antalya aynı zamanda trafik kazalarının da yoğun olarak yaşandığı şehirlerin başında geliyor.

Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TTKÖD) Antalya Şube Başkanı Abdullah Gökmen, yıllardır bu şehrin trafik haritasını inceliyor, verileri takip ediyor, kamu kurumlarına raporlar sunuyor ve ona göre tablo iç açıcı değil. Her yıl yüzlerce kaza, onlarca ölü, binlerce yaralı. Gökmen’in açıklamaları bir uyarı niteliğinde: "Radarlar kuruldu, helikopterler havalandı, radar araçları otoyollarda hız kontrolü yapıyor. Bu iyi. Ama hâlâ kazaların en büyük nedeni eğitim eksikliği. Çünkü trafik bilgisi yalnızca ceza ile değil, bilinçle yerleşir."

KAZALARIN HARİTASI: NEDEN, NE KADAR, NEREDE?

Gökmen’in sunduğu veriler, trafik kazalarının nedenlerine ışık tutuyor. Kazaların oluş nedenlerini sıralayan Gökmen, "Yüzde 50 eğitim eksikliği, yüzde 25 altyapı sorunları, yüzde 25 denetim eksikliği veya denetimlerin yetersizliği kazalara davetiye çıkarıyor. Bu oranlar sadece Antalya’ya değil, Türkiye genelinde yapılan çalışmalara da dayanıyor. Özellikle sürücülerin trafik kurallarını öğrenme süreçlerinin yüzeysel olması, eğitimlerin ezbere dayalı ilerlemesi ve medya desteğinin çekilmesi, toplumda trafik bilincini zayıflatıyor" dedi.

Trafik Kazasi Levhasi

RADAR DENETİMİ: TEKNOLOJİNİN GÜCÜ SAHADA

Son yıllarda devletin en çok yatırım yaptığı alanlardan birisini teknolojik trafik denetimi olarak tanımlayan Gökmen, "Eskiden sadece sabit radarlar vardı. Şimdi sivil plakalı radar araçları, insansız hava araçları (drone), helikopter destekli takip sistemleri, hız koridorları devrede. Bu, trafik kültürü olmayan bir sürücüye doğrudan 'dur' diyebilecek bir baskı. Peki sonuç alındı mı? Evet. Teknolojik denetim sistemlerinin uygulandığı yıllarda ölümlü kazalarda gözle görülür bir düşüş yaşandı. 2023’ten 2024’e geçerken bazı bölgelerde ölüm oranlarında yüzde 10’a varan azalmalar görüldü. Ancak bu azalma kalıcı değil. Çünkü bu sadece dıştan bir müdahale" diye konuştu.

Yapay Zeka Radar (7)

RADAR CEZA YAZAR, AMA SÜRÜCÜYÜ EĞİTMEZ!

Radarların sürücüyü durdurduğunu ama değiştirmediğine dikkat çeken Gökmen, "Sürücüler, cezadan korkarak yavaşlıyor ama eğitim almadıysa aynı hatayı başka yerde tekrarlıyor. Radara girme korkusu geçicidir ama trafik bilinci eğitilirse o sürücü her yerde dikkatli olur. Türkiye’de sürücüye sadece ceza yazılıyor. Oysa ona neden hız yapmaması gerektiği anlatılmıyor. Bu, çözüm değil, geçici bir yama" ifadelerini kullandı.

Radar Sistemi

UNUTULAN BİR UYGULAMA: MEDYADA ZORUNLU TRAFİK EĞİTİMİ

Gökmen, 2011 yılında kaldırılan zorunlu medya trafik eğitimlerine de dikkat çekti. Eskiden sürücüler için televizyon ve radyolarda trafik eğitim yayınlarının yapıldığını hatırlatan Gökmen, şöyle devam etti: "Sürücü adayları haftada belli saatlerde bu yayınları izlemek zorundaydı. Bu uygulama kaldırıldı. Bu yanlış bir adım. Bu yayınlar kaldırıldı, kimse duymadı bile. Ben bunu 2017 yılında dönemin başbakanı Binali Yıldırım’a söyledim. Şaşırdı. ‘Benim haberim yok’ dedi. Çünkü bu karar kamuoyundan saklı bir şekilde 2011’de yürürlüğe girmiş. RTÜK'ten gelen resmi yazıya göre, günümüzde yalnızca uyuşturucu, çevre ve bağımlılıkla mücadele gibi konularda kamu spotu yayınlanabiliyor. Trafik güvenliği bu listeye dahil değil. Bu durum, 'ölümcül bir boşluk' olarak tanımlanabilir."

Antalya Trafik Eğitimi (4)

TRAFİK BİLİNCİ OLMADAN YOL YAPMAK YETER Mİ?

Otoyollara, viyadüklere, tünellere, kavşaklara yıllardır büyük bütçeler ayrılırken aynı ölçüde trafik eğitimi için yatırım yapılmadığını kaydeden Gökmen, "Bir çocuğa 12 yıl boyunca matematik anlatıyoruz, ama trafik nedir, hız neden tehlikelidir, karşıdan karşıya nasıl geçilir, bunları anlatmıyoruz. Yol yaparken mantık koyuyoruz ama eğitimi planlarken yok sayıyoruz" şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: GÖKMEN NE TALEP EDİYOR?

Gökmen’in yıllardır dile getirdiği ve resmî kurumlara sunduğu çözüm önerilerini ise şöyle açıkladı:

  • Radyo ve televizyonlarda zorunlu trafik eğitimi yayınları yeniden başlatılmalı. Haftalık periyotlarla kamuya açık trafik eğitimi yayınları yapılmalı.

  • İlkokuldan itibaren trafik bilinci eğitimi müfredata girmeli. Yalnızca 'trafik haftası' ile sınırlı olmayan, sürekli ve uygulamalı eğitimler.

  • Ehliyet süreci yeniden yapılandırılmalı. Eğitimler sınav merkezli değil, hayat odaklı hale getirilmeli.

  • Trafik kazalarına neden olan sürücülere psikolojik eğitimler verilmeli. Ceza dışında rehabilite edici uygulamalar da olmalı.

  • RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı ortak 'Trafik Eğitim Kampanyası' başlatmalı. TV, radyo, sosyal medya, okul, hepsi ortak mesaj vermeli.

"BU BİR GÜVENLİK SORUNU, YALNIZCA TRAFİK DEĞİL"

Gökmen, açıklamalarını şu ifadelerle tamamladı: "Bu mesele yalnızca kırmızı ışıkta durmakla ilgili değil. Bu, insanların hayatına saygı duymakla ilgili. Bu bir güvenlik meselesi. Eğitim olmadan denetim, radar olmadan bilinç hiçbir işe yaramaz. Eğitimle büyüyen bir toplum, yolda da hayatta da birbirine çarpmamayı öğrenir."

Muhabir: DUYGU TEKİN