Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından dünyanın en büyük bilim toplum buluşması "Bilim Kafe" etkinliği, 81 ilde 150'den fazla üniversiteyle birlikte eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Halkın bilimle buluşmasını amaçlayan "Bilim Kafe" etkinliği Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü ve Antalya Kent Konseyi iş birliğinde Tophane Çay Bahçesi'nde geniş katılımla düzenlendi. Su Krizi ve Tasarruf Kültürü Üzerine Halkla Bilim Buluşmaları' konulu etkinlikte Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu konuşmacı olarak yer aldı. Antalya merkez ilçe mahalle muhtarlarının katıldığı ve tüm halka açık olan etkinlik katılımcılardan yoğun ilgi gördü.

81 İLDE 150 ÜNİVERSİTE İLE BİRLİKTE

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Özen, Bilim Kafe etkinliğinin tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak düzenlenmekte olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şükrü Özen, "Akdeniz Üniversitesi de Antalya'mızın göz bebeği Türkiye'nin önde gelen üniversiteleri arasında yerini almıştır. Bugün üniversitelerde üretilen bilginin, araştırmanın sonuçlarını toplumun bütün kesimleriyle paylaşmanın hedeflendiği bu bilim kafe etkinliklerini Türkiye genelinde başlatmış bulunuyoruz. Bütün Türkiye'yi yaklaşık 81 il, 150 üniversiteyi aynı anda düşünürsek coğrafi kapsayıcılık açısından da dünyada en büyük bilim kafe etkinliğini yürütüyoruz" dedi.

"1 METREKÜP TASARRUF 1 MİLYON 550 BİN TON SU TASARRUFU YAPAR"

Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü (ASAT), Genel Müdür Yardımcısı Necdet Erol da, "ASAT Genel Müdürlüğü olarak 2 milyon 700 bin Antalyalı hemşehrimize ve 27 milyon dünya vatandaşına hizmet ediyoruz. Bunu yaparken maalesef yüzde 98 suyumuzu yeraltı kaynaklarından sağlıyoruz. Bu da bize maliyet olarak karşımıza çıkmakta. Biz bütçemizi uygun bir şekilde kullanmaktayız. 1 milyon 550 bin abonemiz var. 1 milyon 550 bin aboneden her abone 1 metreküp tasarruf etse 1 milyon 550 bin ton suyu tasarruf ederiz" ifadelerini kullandı.

ASAT Genel Müdürlüğü olarak 2025 ve 2026 yılını kayıp ve kaçaklara ayırdıklarını belirten Erol, "Muhammed hocamla, Ayşe hocamla ve üniversiteyle beraber bunun çalışmalarını yaptık. Ve yaklaşık 7 milyar liralık bir bütçe ayırdık. Su kayıp ve kaçaklarını önleyebilirsek bunun önüne geçebileceğimizi düşünüyorum. Biz ASAT olarak elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Muhtarlarımız, halkımızla birlikte daha güzel yarınlara nasıl ulaşırız, onun peşinde koşuyoruz" şeklinde konuştu.

Bilim Kafe Etkinliği

"SU FAKİRLİĞİNE ADAY BİR ÜLKEYİZ"

Türkiye'nin su kaynakları hakkında bilgi paylaşan Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu, "Türkiye gerçekten su zengini mi, su fakiri mi? Bu çok gündeme de gelen bir konu. 2024 rakamları diyor ki Türkiye'deki su potansiyeli kişi başına yılda bin 308 metreküp. Bu ne ifade eder? Su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Mevcut durumda su stresiyle karşı karşıyayız ve bunun içindeyiz. Bakın çok yakın bir döneme gidelim. 2030 yılı su kaynakları aynı kalıyor olsa bile nüfus artıyor. Bakın sadece beş yıl sonra bu değer bin 270 dolayısıyla fakirleşiyoruz. Eğer su kaynaklarındaki azalmayı da düşünürsek bu Türkiye'de yüzde 25 su kaynakları azalacak. Bu oranı dikkate aldığımızda kaynakları azaltıp nüfusu artırırsak biz su fakiriyiz" dedi.

"ANTALYA 25 MİLYONA VARAN NÜFUSA SAHİP OLUYOR"

İklim krizinin su kaynaklarına etkisini değerlendiren Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu, "İklim değişikliğinde 5 derecelere varan sıcaklık artışları öngörülüyor. Yani sıcaklık artışı özellikle Akdeniz kıyı ülkelerinde çok ciddi bir sorun. Dünya genelinde de Akdeniz bölgesi iklimi en zayıf, en kırılgan bölgede yaşıyoruz. Yağışlarda yüzde 27 düzeyinde azalma öngörülüyor. Antalya ve Akdeniz bölgesi için yağışlarda ciddi azalma var. Hidrolojik kuraklık riskleri çok yüksek. Bulunduğumuz yerde tarımı, tarımsal sulamayı işte bu artan buharlaşma ile birlikte çok daha fazla su talebi olacak. Kentsel su talebimiz artıyor. Antalya üzerinde nüfusumuz artıyor. Türkiye'de en fazla göç alan il Antalya. Hepimiz yaşıyoruz. 25 milyona varan yerli yabancı turist ziyaret ediyor. Bu bir ülke demek" diye konuştu.

"YÜZDE 70'DEN FAZLA SU TARIMDA KULLANIYOR"

Suyun verimli kullanılması için tüm paydaşlara görev düştüğünü belirten Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu, "Antalya'da yüzde 70'den daha fazla su tarımda kullanılıyor. Tarım başlığını muhakkak çok daha verimli hale getirmemiz gerekiyor. Ancak biz proje kapsamında kentselde çalışıyoruz. Yüzde 70'den geriye kalan yüzde 13-15 bandını kullanan kentsel sudan bahsediyoruz şu anda. Burada hepimize düşen görev şu. Kentsel suyun içerisinde yüzde 60'tan fazlası evlerimizde. Yani kent merkezinde 1 milyon 500 bin insan aslında su tasarrufu yaptığı zaman damlaya damlaya göl, okyanus olur" dedi.

"ANTALYA'DA NÜFUS 10 YILDA YÜZDE 22 ARTTI"

Etkinliğin Moderatörü Doç. Dr. Güray Doğan da iklim krizinin etkilerini, Antalya'nın durumunu değerlendirerek, "Antalya'da nüfusun son 10 yılda yüzde 22 arttığını, buna rağmen Türkiye'de yüzde 10 arttığını, dolayısıyla Antalya'daki nüfus artışının, Türkiye'nin ortalama nüfus artışının yüzde 100 katından daha fazla olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Antalya, 1960-1970'lerde bahsedilen Antalya'da, çağlayanlar ve güller şehri olarak anlatılan bir Antalya'dan, bugün çağlayanı 3 tane olan bir Antalya'ya doğru geldik" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: İHA