Zafer Partisi Aile ve Çocuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suzan Küçük Saraç, Antalya'da düzenlenen "Zafer Kadınları Kahvaltıda Buluşuyor" etkinliğinde partili kadınlar ve vatandaşlarla bir araya geldi.
Antalya’nın merkez Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Erdal İnönü Parkı'nda gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda partili, vatandaş ve kadın basın mensubu katılım gösterdi.
“HUKUKSUZ ŞEKİLDE TUTUKLANDI”
Partiye yeni katılan üyelere rozetlerinin takılmasının ardından bir konuşma yapan Suzan Küçük Saraç, Türk kadınının tarihteki ve günümüzdeki yerine vurgu yaparak başladığı sözlerini, ülkenin içinde bulunduğu duruma ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın hukuksuz tutukluluğuna değinerek sürdürdü.
TOMRİS HATUN, KARA FATMA, HALİDE EDİP...
Saraç, kahvaltının bir bahane olduğunu belirterek, asıl amaçlarının bir araya gelmek ve kadınların gücünü ortaya koymak olduğunu ifade etti. "Biz kadınlar, Türk kadınları dünyanın her yerinde en önde gelenlerdir" diyen Saraç, tarihten Tomris Hatun, Kara Fatma ve Halide Edip gibi isimleri anarak, Türk kadınının devlet kuruculuğundan mücadeleye, kalem tutmaktan ilim irfana kadar her alanda var olduğunu vurguladı. Saraç, “Kadınlar birleşirse eğer bu ülkede kadının yapamayacağı hiçbir şey yoktur" şeklinde konuştu.
ÖZGÜRLÜK TALEBİ YİNELENDİ
Konuşmasında Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın 110 gündür "hukuksuz ve düşman hukukuyla" tutuklu bulunduğunu dile getiren Saraç, adalet ve genel başkanları için özgürlük taleplerini yüksek sesle yineledi. Saraç, ülkede yaşanan kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve cinayetlere dikkat çekerek, bu durum karşısında kadınların sessiz kalmayacağını belirtti.
“BÜTÜN TEŞKİLATLAR AYAKTA”
"Biz kadınlar olarak alanın kadın olduğu için söylüyorum bütün teşkilatlarla hem de ayaktayız" diyen Saraç, kadınların kimse tarafından susturulamayacağını, durdurulamayacağını ve diz çöktürülemeyeceğini söyledi. Saraç, her yerde her sokakta her mahallede Ümit Özdağ için özgürlük çağrısı yaptıklarını aktardı.
“TEK NEDEN ABDULLAH ÖCALAN”
Özdağ'ın bir akademisyen, eski bir milletvekili olduğunu, sayısız kitabı ve makalesi bulunduğunu belirten Saraç, böyle bir ismin siyasi hiçbir neden gösterilmeden içeride tutulmasının tek sebebinin PKK lideri Abdullah Öcalan'ın affedilmek istenmesi olduğunu iddia etti.
“ÖZDAĞ’IN YERİ ZAFER PARTİSİDİR”
Zafer Partisi olarak ve bireysel bir Türk kadını olarak buna asla müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Saraç, "Abdullah Öcalan'ın yeri İmralı'dır, genel başkanımız Ümit Özdağ’ın yeri Zafer Partisi'dir" dedi.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”
Uzun yıllardır kadın alanında çalıştığını ve kadınları çok sevdiğini ifade eden Suzan Küçük Saraç, Türk kadınlarının Cumhuriyet kadınları ve Atatürk'ün kızları olduğunu söyledi. Saraç, bugün siyasi bir partide üst düzey yetkili olmalarını, işlerinin başında durabilmelerini ve her yere gidebilmelerini Atatürk'e borçlu olduklarını belirterek, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve sevgiyle selamladı.
“TÜRK KADININI HAFİFE ALMAYIN”
Antalya'nın bir Yörük diyarı olduğuna değinen Saraç, Yörük kadınlarının hem çocuk yetiştiren, hem tarlada çalışan, hem ev işlerini yapan hem de eve ekmek götüren cefakar kadınlar olduğunu hatırlattı. Türk kadınının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayan Saraç, ülkeyi tek kurtuluşa sürükleyecek gücün Türk kadınlarının bir arada olması ve birleşmesi ile oluşacağını açıkladı.
“TÜM KADINLAR BU ÇATI ALTINDA TOPLANACAK”
Kadınlara umutsuzluğa kapılmamaları çağrısında bulunan Saraç, Zafer Partisi olarak tüm kadınların yanında olduklarını ve bundan sonra da şehir şehir, mahalle mahalle, ev ev dolaşarak bütün kadınları Zafer Partisi çatısı altında toplamaya karar verdiklerini ve bu konuda ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyledi.
“ZAFER KADINLARININ MEŞALESİ SÖNMEYECEK”
Konuşmasını tamamlarken "Bu ülkede Zafer kadınları meşalelerini yakmıştır, bu meşaleyi söndürmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir" diyen Suzan Küçük Saraç, sözlerini yüksek sesle "Ne mutlu Türk'üm diyene, ne mutlu Türk kadınıyım diyene" ifadeler ile tamamladı.
Program, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarının atılması ve 10. Yıl Marşı’nın hep bir ağızdan okunması ile sona erdi.
