ABD'li ressam Margaret Ross Tolbert'in Florida'da benzer bir çalışması olan "Aquiferious" projesinden yola çıkarak Türkiye'de başlattığı "Proje Su", Antalya'nın Kaş, Finike, Demre ve Elmalı ilçelerindeki kuruyan, kirlenen ve tehdit altındaki su kaynaklarını mercek altına aldı. Hidrojeolog Prof. Dr. Can Denizman ve gazeteci-yazar Yusuf Yavuz'un da eşlik ettiği inceleme gezileri sonucunda bölgedeki sorunlar kitaplaştırıldı.
Kadim su kültürünün izini sürerken, günümüzün en büyük çevre sorunlarından biri olan su krizine dikkat çekmeyi amaçlayan Tolbert, kitabın yanı sıra bölgedeki çevre sorunlarına dikkat çekmek ve su kaynaklarının korunması amacıyla birçok etkinlik planlandığını belirtti. Tolbert, tatlı suyun, özellikle akiferlerde ve yer altı sularında, gezegendeki yaşamın anahtarı olduğunu vurgulayarak, "Biz suyuz, sularla birbirimize bağlıyız" ifadelerini kullandı.
GÖKHAN TÜRE'NİN SON PROJELERİNDEN BİRİYDİ
"Proje Su"nun, 2014 yılında kanserden hayatını kaybeden Türk su altı araştırmacısı Gökhan Türe ile başladığını anlatan Margaret Ross Tolbert, Türe'nin hastalığına rağmen projeye olan bağlılığını ve ABD'ye dönmeden önce kendisine akifer rotalarını çizdiğini duygusal bir dille ifade etti.
DOĞANIN BÜYÜSÜ İNSAN ELİYLE BOZULMAK ÜZERE
Tolbert, Likya bölgesinin, "Tanrıların, azizlerin ve suların coğrafyası" olarak tanımlandığını ancak insan eliyle bu büyünün bozulmak üzere olduğunu dile getirdi. Likya uygarlığının suyun, taşın ve insanın etkileşimiyle biçimlenmiş bir müze gibi olduğunu belirten Tolbert, insanları yer altı su yollarıyla bağlantı kurmaya, kaynakları tanımaya ve korumaya teşvik etmeyi amaçladıklarını söyledi.
OTOYOL PROJESİ DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRASI TEHDİT EDİYOR
Proje ekibi, Likya'nın doğal ve kültürel zenginliklerine dikkat çekerken, Beymelek-Kalkan arasında planlanan 74 kilometrelik 4 şeritli Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu projesinin bölge halkı ve arkeolojik camiada büyük endişe yarattığını vurguladı. Otoyol güzergahı üzerinde yaklaşık 20 tescilli arkeolojik ve doğal sit alanı bulunduğu, ayrıca henüz keşfedilmemiş birçok kültürel mirasın tehdit altında olduğu belirtildi.
Açıklamada, 60 metre genişliğinde ve 74 kilometre uzunluğundaki bu "yara"nın, "Proje Su" kitabına ve resimlere ilham veren coğrafyanın büyük bölümünü kapsadığına dikkat çekilerek, bu durumun sadece bir inşaat projesi değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir hafızanın, masalların ve efsanelerin yok edilmesi anlamına geldiği ifade edildi.
