ATSO’nun (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası) kentimize kazandırdığı en önemli kültürel mekânlardan olan Antalya Kültür Sanat, “Serin Sinema” başlığıyla ve ilk 27 Temmuz akşamında gerçekleşen beş haftalık film gösterimlerine başladı. Modern Zamanlar Sinema Dergisi işbirliğiyle gerçekleşen etkinlikte, popüler sinemanın tarihine damgasını vuran önemli klasikler gösteriliyor. Geçen Perşembe yapılan ve coşkulu bir katılımla gerçekleşen ilk gösterim, Frank Capra’nın 1934 yapımı “Bir Gecede Oldu” filmini kapsıyordu. En temel dallarda 5 Oscar’a değer görülen ilk film olma özelliği taşıyan ve başrollerinde Clark Gable ve Claudette Colbert’in bulunduğu yapım, 1929 Büyük Bunalım günlerinde ülkeyi ve aşkı tanıyan iki gencin maceralarına odaklanıyordu. Formülü sayısız kez yinelenen ilk romantik komedilerden olan “Bir Gecede Oldu”, sonradan, özellikle Yeşilçam döneminde bizim sinemamızın da ilgi gösterdiği temel konulara yer vermesiyle de önemli bir filmdi. 3 Ağustos akşamı izleyiciyle buluşacak ikinci klasik, sinemanın en popüler kara film örneklerinden olan “Gilda / Şeytanın Kızı” olacak. 1946 yılında Charles Vidor tarafından yönetilen film, yasadışı yollarla kumarhane işleten bir adam ve iki sevgilinin ekseninde gelişen olayları konu alıyor. 2. Dünya Savaşı sonrasının en etkileyici yapımlarından biri olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimiz “Gilda”, en çok başrol oyuncusu Rita Hayworth’la anılmakta. Oyuncuya, “erkekler Gilda ile yatıyor, benimle uyanıyor” türünden trajik bir cümle kurduran yapımın, dönemin en etkileyici femme fatale’lerinden olan yıldızın sergilediği ünlü “Put the Blame on Mame” şarkısıyla da hatırlandığını sözlerimize ekleyelim. Serin Sinema gösterimleri, 10 Ağustos’ta, Alfred Hitchcock’un İngiltere dönemini özetleyen en başarılı filmlerden biri olarak nitelendirilen “39 Basamak” ile devam edecek. Yönetmenin favori konularından olan film, bir casusluk öyküsünü merkezine alırken, yanlış yerde bulunan bir adamın suçsuzluğunu ispatlamak için hem av, hem avcı olmak durumunda kalmasına odaklanıyor. Gerilim ustasının bu klasiği, John Buchan’ın romanından uyarlanmış olup, seyircilere hem korku hem de romantik dakikalar vaat ediyor. 17 Ağustos tarihinde gerçekleşecek dördüncü gösterim, Hitchcock temalarını 1963’e taşıyan Stanley Donen imzalı bir başka klasik. Ülkemizde “Öldüren Şüphe” adıyla gösterilen yapımın başrollerinde Hollywood’un iki efsane oyuncusu Audrey Hepburn ve Cary Grant var. Yalanlar, yanlış anlamalar, kaçıp kovalamacalar arasında sürüp giden ve arka planında bir cinayetin bulunduğu film, gerek sürprizlere açık senaryosu, gerek de kalburüstü oyuncularıyla dikkat çekiyor. Sergio Leone’nin yönettiği 1965 yapımı son Serin Sinema filmi ise, İtalyanların sinemaya armağan ettikleri spagetti westernlerin en akılda kalıcı örneklerinden. “Dolar Üçlemesi” olarak da anılan serinin ikinci filminde, ünlü Clint Eastwood’u (isimsiz sarışın!), bir kez daha kanunsuz bir çeteyle mücadele ederken görüyoruz. Müzikler, türün büyük sanatçısı Ennio Morricone’ye ait. Ünlü sosyolog ve sinema tarihçisi Siegfried Kracauer’in “popüler olanın, geniş yığınların sosyolojisini anlamakta üstlendiği işlev” tezine uygun olarak, yedinci sanatın, içinden geçilen çağın en etkili tanıklarından olduğunu kanıtlayan bu örnekleri izleyiciyle buluşturan AKS’a şükran duymak gerekir. Bu vesileyle, organizasyonun hayata geçmesini sağlayan Münevver Eminoğlu’na, Ebru Nalân Sülün, Akın Yıldız ve Modern Zamanlar’ın yazar kadrosuna, AKS çalışanlarına teşekkür ediyorum. Capra’nın insana duyduğu güvenin, Gilda’nın karanlık ve hiç de masum olmayan dünyasında tuzla buz olması; modern insanın paranoyalarının aşk, nefret ve intikam üçgeniyle bütünleşmesi; hırs ve kazanma tutkusunun bireyleri birer canavara dönüştürmesi, Serin Sinema’daki klasiklerin ele aldığı temalardan sadece birkaçı… Sözlerimizin sonunda AKS ve Modern Zamanlar işbirliğinin sonbahar aylarından itibaren yeni sinemasal projeleri de içine alarak devam edeceğini müjdeleyelim. Yaşamınızdan sanatı eksik etmeyin.