Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yasin Arslan sayıları giderek artan scooterları şikâyet etmiş. Arslan, sosyal medya paylaşımında şöyle demiş: “Değerli halkımız son günlerde çığ gibi büyüyen Bin bin &Martı Scooterlar yönetmelik gereği ana cadde tramvay yaya kaldırım gibi yerlerde kullanımı yasaktır. Antalya Büyükşehir belediyemiz ulaşım daire başkanlığı bu konuda gerekli kararların alınması ve yetki belgesi olmayan firmaların scooterlerin zabıta tarafından toplatılarak gereğinin yapılmasını önemle arz ederim.”

Soruyorum: Amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?

Scooter özellikle üniversite çevresinde büyük rağbet görüyor. Bekleme yok, park sorunu yok. Dolayısıyla scooterın çoğalması ulaşım esnafını rahatsız etti. Çünkü gelirleri azaldı. Hal böyle olunca Otobüsçüler Odası Başkanı scooterları sosyal medyadan Muhittin abisine şikayet etti.

Antalya coğrafik olarak motor, bisiklet, scooter ve benzeri araç kullanımına çok uygun bir kent. Lara’da Konyaaltı’na, 100. Yıl’dan Varsak’a kadar dümdüz bir alandan bahsediyoruz. Keşke bu coğrafik alan sadece motorlu araç kullanımı için tasarlanmasaydı. Hasan Subaşı’dan tutun da, Bekir Kumbul, Menderes Türel (2 dönem), Mustafa Akaydın ve Muhittin Böcek, kentin bu özelliğini ortaya çıkarmak için aman aman adım atmadı. Sadece Menderes Türel zamanında kent içi bisiklet yolu genişletildi, Muhittin Böcek ise o yolları kaldırdı. Şu an sadece turistlere yönelik olarak Kundu bölgesinde bisiklet yolu var. Birde Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü yeni yeni Kepez’e bisiklet yolu yapıyor.

Son 15-20 yılda kent merkezine yeni açılan yol var mı? Yok! Peki aynı süre zarfında Antalya’nın motorlu taşıt sayısında Türkiye’de ilk 3’te olduğunu biliyor muydunuz? Bu demek oluyor ki yollar aynı, ama hem nüfus hem de motorlu taşıt sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu yığılmaya karşı bir önlem alınmadığını hepimiz görüyoruz. Sabah 7.30 ile 9.00 öğleden sonra 16.00 ile 20.00 arasında kent trafiği kitleniyor. Araçla yolculuk işkence haline geliyor.

Hal böyle olunca insanlar alternatif ulaşım yollarına başvuruyor. Örneğin ben haftanın 3-4 günü bisikletle işe gidip geliyorum. Sağlık durumu bisiklet kullanmaya elverişli olmayanlar, ya da terlemek istemeyenler scooter tercih edebilir.

Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Master Planı’na göre kent içi diye tabir edebileceğimiz, 100. Yıl, Kızılarık, Yeşilarık bölgelerine bisiklet yolu yapımı 2040 yılına kadar düşünülmüyor.

O halde çözüm üzerine kafa yoralım…

En az 20 yıl bisiklet ve benzeri araçlar yönetim tarafından görmezden gelinecekse, karayollarını onlarla birlikte kullanmayı öğrenmeliyiz. Örneğin araç kullanırken önünüzde bisiklet ya da scooter kullanan varsa onu böcek gibi görmekten vazgeçin. (Üzgünüm ama birçok araç sürücüsü öyle görüyor. Saygı gösterenleri ayrı tutuyorum elbette) Onu silme sollamak yerine hızınızı düşürün uygun yerde şerit değiştirip yolunuza devam edin. Yani karayolunu bisikletle, scooterla kullanmayı öğrenin. Çünkü karayolunda motorlu motorsuz tüm araçlar eşittir. Kullandığınız arabanızın pahalı olması sizi trafikte üstün kılmaz.

Scooter kullanıcıları da elbette sütten çıkmış ak kaşık değil. Bazılarının bilgisayar oyunu gibi sık sık şerit değiştirdiğine, trafikte araç sürücülerine zor anlar yaşattığına tanık oluyorum. Ama bu akrobatik kullanıcılar çoğunluğu temsil etmiyor. Yaptığım gözleme göre scooter kullanıcılarının büyük bölümü bilinçli.

Dolayısıyla dediğim gibi scooterları şikayet etmek yerine karayolunu onlarla birlikte kullanmayı öğrenmeliyiz.

KAR YAĞDI HALA SİVRİSİNEK VAR!

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sivrisinek sorunu çözüm bulunamadı. Uzmanlara göre lavra döneminde ilaçlama yapılmaması nedeniyle yaz gecelerinde kendimizi dövdük durduk. Fakat Kasım ayına geldik Antalya’da hala sivrisinek var! hem az uz değil. Hafta sonu Tahtalı başta olmak üzere Antalya’nın yüksek yerlerine kar yağdığını gördük. Artık kış kapıda… Ama evlerde hala sivriler cirit atıyor. Umarım önümüzdeki yıl doğru mücadele ile yaz gecelerini rahat geçiririz.