Türkiye'deki 50 baro, ortak bir açıklama yaparak hukukun siyasallaştırılmasını reddettiklerini duyurdu. Yapılan açıklamada, hukukun muhalif seslere karşı bir araç olarak kullanıldığı bir süreç yaşandığı belirtildi. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının tutuklandığı, birçok belediyeye kayyım atandığı ve siyasi olarak ters düşülen kurumların antidemokratik ve hukuk dışı kararlarla susturulmak istendiği ifade edildi.
İSTANBUL KARARI HUKUK DEVLETİ İLKELERİNE AYKIRI
Bildiride, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetim kurulu üyelerinin İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararıyla görevden uzaklaştırılması ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyım atanması kararına özel olarak değinildi. Açıklamada, bu kararın hukuka, usul kurallarına, Anayasa'ya ve demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hiçbir yönünün bulunmadığı vurgulandı.
Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunularak, bir asliye hukuk mahkemesinin seçim kurulu hâkiminin kararlarını kaldıramayacağı ve bu tür kararların yalnızca Yüksek Seçim Kurulu'nca kaldırılabileceği hatırlatıldı. Barolar, bu durumun yargı kararlarının objektiflik ve tarafsızlığını sorgulatır nitelikte olduğunu belirtti.
HUKUKA VE ADALETE OLAN GÜVEN SARSILDI
Barolar, yayımladıkları bildiride, bu tür haksız kararların hukuka ve adalete olan güven duygusunu yerle bir ettiğini ifade etti. Türkiye'nin Anayasa, hukuk ve demokrasinin egemen olduğu bir ülke olma mücadelesinin tüm baskılara rağmen süreceği belirtildi. Toplumun sosyal adalet, iş ve iyi bir gelecek hakkının lüks değil, temel bir ihtiyaç olduğu vurgulandı.
Açıklama, "Yargının siyasallaştırılmasını, bir aparat olarak kullanılmasını reddediyoruz, verilen her haksız ve hukuka aykırı kararın hukuk sistemimiz ve vicdanlarda telafisi imkansız sonuçlara neden olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" ifadeleriyle son buldu.
Ortak açıklamaya imza atan barolar arasında Adana, Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve daha birçok ilin barosu yer aldı.
