Akdeniz, çok sayıda akarsu tarafından besleniyor. Alanya Dim çayı, Alara çayı, Manavgat çayı, Köpruçayı, Aksu çayı, Kopak çayı, Düden çayı, Boğa çayı, Alakır çayı ve Finike çayı bunlardan sadece birkaç tanesini. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya ve çevresindeki akarsuların dünyanın en temiz sularını taşımasına rağmen hızla kirlendiğini belirterek, tatlısuların korunmamasının denizi de olumsuz etkilediğini söyledi.

SULARI KORUYAMADIK

Gökoğlu, Antalya’daki akarsuların kısa bir akış rejimi sonrası doğrudan denize ulaştığını hatırlatarak, “Alanya Dim çayı, Alara çayı, Manavgat çayı, Köpruçayı, Aksu çayı, Kopak çayı, Düden çayı, Boğa çayı, Alakır çayı ve Finike’deki çaylar kaynak kökenli sulardır. Yer altından beslendikleri için yaz-kış debileri arasında çok az fark vardır. Dünyanın en temiz sularını taşırlar. Ancak biz hiçbir şeyi koruyamadığımız gibi bu suları da koruyamadık, hepsini kirletiyoruz” dedi.

Denizaltı Kirlilik (2)

DENİZ KÜSTÜ

Finike’de çekilen bir video üzerinden örnek veren Gökoğlu, çayın kaynağa yakın bölgesinde tertemiz akan suyun ova boyunca ilerledikçe kirlendiğini kaydetti. Gökoğlu, tatlısu kaynaklarının korunmamasının deniz ekosistemini de doğrudan etkilediğini vurguladı. “Bu yaz deniz bize küstü” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Gökoğlu, deniz suyunun karardığını, yeşillendiğini, ısındığını ve görüş mesafesinin azaldığını aktardı.

Denizaltı Kirlilik (1)

KÖTÜ SENARYO

Gökoğlu, “Size daha kötü bir senaryo söyleyeyim. Tatlısu, denizde yazın dalga olmadığı sürece daima üstte kalır karışmaz. Denizde yüzen kişinin ağzı burnu tatlısu katmanı ile direk temas halinde olur. Birçok otel de tatlısu ağızlarında yapıldı. Yaşananları veya yaşanacakları varın siz düşünün. Benden söylemesi. Sıkıntı var sıkıntı” dedi.

Mehmet Gökoğlu (2)

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN