Batı Toroslar’ın 2.877 metre yüksekliğindeki Geyik Dağı, jeolojik açıdan zengin yapısı ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Dağların yamaçlarında oluşan “çanak buzu” olarak bilinen sirkler, son buzul çağından günümüze kalan nadir doğal miraslardan biri olarak kabul ediliyor.
PINAR UYARMIŞTU
Necmettin Erbakan Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Pınar, Geyik Dağı’ndaki buzul alanın Türkiye’nin jeolojik tarihi açısından büyük önem taşıdığını belirterek, “Küresel ısınma nedeniyle eriyen bu buzulların korunması artık acil önem taşıyor” dedi. Prof. Dr. Pınar, buzulların yok olmasının hem bölgenin ekolojik dengesini hem de jeolojik mirasını ciddi şekilde etkileyeceğine dikkat çekti.
SON DURUMU GÖRÜNTÜLEDİ
Doğa gezgini ve profesyonel dağcı Vahit Kartun, Geyik Dağı’na yaptığı son tırmanışta 2.600 metre yükseklikteki sirk buzullarının son durumunu görüntüledi. Kartun, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflarda, yaz aylarında kar tabakasının tamamen eridiğini, havaların soğumasıyla birlikte buzulların yeniden donma evresine geçtiğini ifade etti.
GİDEREK ERİDİ
Kartun, “Üç yıldır buzulların üzerindeki kar tabakası eriyerek altında kalan buzları gün yüzüne çıkarıyor. Yazın üzerinde durmak tehlikeli, kışın ise tamamen donmuş durumda” dedi. Yapılan analizler, Geyik Dağı’ndaki buzulların son 13 yılda giderek hızlanan bir erime sürecine girdiğini gösterdi.
TAMAMEN YOK OLABİLİR
Yaklaşık 6 bin metrekarelik yüzey alanına sahip bu buzulların, mevcut iklim koşulları devam ederse önümüzdeki 5 ila 7 yıl içinde tamamen yok olabileceği tahmin ediliyor. Geyik Dağı’ndaki sirk buzullarının korunması için bölgenin sıkı şekilde izlenmesi ve iklim değişikliğine karşı acil önlemler alınması gerektiği ifade edildi.
