Antalya Ticaret Borsası (ATB) Haziran Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında üyelerin katılımıyla ATB Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Meclis toplantısında tarımsal üretim, ihracat, maliyet artışları ve finansmana erişim konularındaki sorunlar ele alındı. Üyelerin yönetimin bir aylık faaliyetleriyle ilgili bilgilendirildiği Meclis’te ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi ve Antalya ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

ACI KAYIPLARI ANDI

Başkan Çandır konuşmasına annelerini kaybeden meclis başkan yardımcısı Abdullah İnan ve 3. Meslek Komitesi Başkanı Fevzi Atşan’na başsağlığı dileyerek başladı. Ardından Çandır, “Antalya basın camiamızdaki kayıplarımız bizleri derinden üzdü. Haberleriyle her zaman yanımızda olan; Cengiz Savaşeri, Kubilay Eldemirci,Celal Vecel ve Son olarak Zeki Özer Ağabeyi kaybettik. Gazeteci dostlarımıza Allah’tan rahmet; yakınlarına ve basın camiasına tekrar başsağlığı diliyorum. Mekânları cennet olsun” dedi.

Antalya Ticaret Borsas Atb Haziran Toplantısı (1)

ANTALYA TİCARET BORSASI 105 YAŞINDA

23 Haziran 1920’de Türkiye’nin üçüncü borsası olarak kurulan Antalya Ticaret Borsamızın 105. kuruluş yıl dönümünü gururla kutladıklarını ifade eden Çandır, “Kurulduğu günden bu yana kentimizin tarımına, ticaretine ve ekonomisine değer katan borsamız; geçmişin mirasını geleceğe taşıma sorumluluğuyla çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Başta tarım olmak üzere, üretimin ve ticaretin her alanında öncülük eden yapısıyla, üyelerimizin ve kentimizin kalkınmasında önemli bir rol üstlendi. Bugün de aynı inançla; tarımın dönüşümüne, ticaretin gelişmesine ve kentimizin kalkınmasına katkı sağlamak için aynı kararlılıkla çalışıyoruz” dedi.

Antalya Ticaret Borsas Atb Haziran Toplantısı (2)

SİSTEMİN ÖNÜNÜ AÇACAK

Çandır, “Yaş Meyve Sebze Piyasası ve Hal Mevzuatı: Tespitler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı rapora yönelik bilgiler verdi. Çandır, “Mevzuatta yapılması planlanan değişiklikler sırasında bu önerilerin bütüncül bir yaklaşımla dikkate alınmasının sadece hal sistemini değil, tarladan sofraya uzanan tüm zinciri olumlu yönde etkileyeceğine inanıyoruz. Özellikle; ticarete konu malların dijital sistemlerle izlenmesi, hal yapılarının çağın gereklerine uygun şekilde dönüştürülmesi, yazılımların entegre çalışması ve kayıt dışı ticaretin önlenmesine yönelik güçlü denetim mekanizmalarının kurulması artık bir zorunluluk haline geldi. Bu önerilerin mevzuata entegre edilmesi hem üreticinin hem de tüketicinin kazanacağı bir sistemin önünü açacak” sözlerine yer verdi.

Ali Çandır Antalya Ticaret Borsas Atb Haziran Toplantısı (3)

SABİT GİDERLERE DÖNÜŞTÜ

Başta akaryakıt olmak üzere enerji, hammadde ve finansman maliyetlerindeki artışların üretimden lojistiğe, ticaretten ihracata kadar tüm aşamaları olumsuz etkilendiğini sözlerine ekleyen Çandır, yüksek maliyetlerin işletmelerin sürdürülebilirliğini zorlaştırırken rekabet gücünü de ciddi şekilde azalttığını söyledi. Çandır, “Son yıllarda hem sektörümüzde hem de üretim ve ticaret hayatının tüm kesimlerinde, özellikle elektrik başta olmak üzere enerji maliyetlerinin toplam girdi maliyetleri içindeki payı giderek arttı. Bu maliyetler artık işçilik, kira ve finansman gibi sabit giderlere dönüştü” ifadelerini kullandı.

Elektrik Işi

AŞIRI ENERJİ TÜKETEREK BÜYÜYEBİLİYORUZ

Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Antalya'nın elektrik tüketiminde Türkiye genelinde 6'ıncı olduğuna değinen Çandır, “Kentimiz ve sektörümüz açısından 2015–2025 dönemi elektrik kullanım verileri dikkate alındığında bazı önemli tespitler ortaya çıkmaktadır. Öncelikle belirtmek isterim ki; kentimizin milli geliri ile elektrik tüketimi, ülkemiz sıralamasında birbiriyle uyumlu değildir. Kentimiz ekonomisi uzun yıllar boyunca milli gelir açısından Türkiye sıralamasında ilk 10’da yer alırken, elektrik tüketiminde ilk 6 içinde yer almaktadır. Yani aşırı enerji tüketerek büyüyebiliyoruz” dedi.

Elektrik1

10 KAT DAHA FAZLA ELEKTRİK TÜKETİMİ

2023 yılında ülkemizin ekonomik büyüme oranı yüzde 5,1 iken, kentte yüzde 6,3 oranında büyüme kaydedildiğini belirten Çandır, "Elektrik tüketim artışı ise Türkiye genelinde binde 6 iken, kentimizde yüzde 6 olmuştur. Yani, kentimiz yüzde 24 daha fazla büyümek için ülkemiz genelinden 10 kat daha fazla elektrik tüketim artışı yapmıştır. 2025 yılı ilk çeyreğinde elektrik tüketim artışı kentimizde yüzde 15, ülkemizde yüzde 6 oranında oldu. Ancak bu fark, kentimizin ülke ortalamasının üzerinde büyümesi için yeterli gözükmemektedir. Bu veriler iki önemli konuyu gündeme getirmektedir. Birincisi; elektrik fiyatları bizleri, ülkemiz ortalamasının çok üzerinde etkilemektedir. İkincisi ise; enerji verimliliği konusunda ülkemiz ortalamasının gerisindeyiz” açıklamasına yer verdi.

Elektrik-1

DOĞRUDAN TEHDİT EDİYOR

Elektrik fiyatlarının fahiş düzeyde arttığı dönemlerde kent ekonomisinin daha fazla zorladığını kaydeden Çandır, “Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Antalya gibi iklimi sıcak bölgelerde iklimlendirme giderleri başta ticaret ve sanayi kesimi olmak üzere tüm sektörleri zorlamaktadır. Bu yüksek maliyetler işlerimizin sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü doğrudan tehdit etmektedir. Kentimizin iklim özelliklerinden dolayı zorunlu olarak artan elektrik tüketimi, bir taraftan maliyet yapımızı bozarken diğer taraftan da elektrik akımı istikrarını sıklıkla bozmaktadır. Yaşanan bu güç aşımı nedeniyle meydana gelen voltaj değişimleri ve elektrik kesintileri, üyelerimizin omuzuna yüklenmemelidir. Gerekli trafo kapasiteleri; ilgili kurumlar tarafından artırılmalı ve standartları yükseltilmeli” dedi.

Elektrik Faturalarinda Yeni Donem Basliyor Cok Tuketen Cok Odeyecek Wkvq

GERİLEMELERE YOL AÇIYOR

Çandır, artan elektrik maliyetleri nedeniyle “Tarımsal Sulama” abone grubunun kapsamı genişletilmesi ve tüm tarımsal işlemleri kapsayacak biçimde “Tarım” abone grubu olarak yeniden düzenlenmesini istedi. Çandır, son günlerde yaşanan çatışma ve savaşları da gündemine aldı. Çandır, “Bu savaşlar ve çatışmalar örneğin ticaret yollarını kesintiye uğratmakta, ekonomik iş birliklerini zayıflatmakta ve ciddi ekonomik gerilemelere yol açmaktadır. Ülkemiz coğrafi konumu nedeniyle bu gelişmelerden doğrudan etkileniyor" dedi.

TURİZMDE CİDDİ KAYIPLAR YAŞADIK

Çandır, “Kentimizin tarım ve turizme dayalı yapısı da bu etkileri doğrudan hissetmektedir. Hatırlayacağınız gibi geçtiğimiz dönemlerde tarımsal ihracat ve turizmde ciddi kayıplar yaşamıştık. Özetle, bölgemizdeki istikrarsızlıklar ülkemizin sosyal ve ekonomik dengelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle ülkemizin, bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik diplomatik çabalarını denge politikası çerçevesinde yoğunlaştırması önemli” dedi.

Konyaaltı Sahili Turist Tatilci A

ANTALYA’DA YÜZDE 52

Çandır, 2025’in ilk beş ayında, kurulan şirket sayısı yüzde 21 azalırken, kapanan şirket sayısının yüzde 46 arttığını kaydetti. Aynı dönemde ülke genelinde bu oranlar sırasıyla yüzde 10 azalış ve yüzde 21 artış şeklinde olduğunu bildirdi. Çandır toplam kredilerin kentte yüzde 40, Türkiye genelinde yüzde 37 arttığına dikkat çekti. Ticari kredilerin Antalya’da yüzde 52, ülkede yüzde 23 oranında arttığını belirtti. Tarım kredilerinin kentte yüzde 48, ülkede 47 oranında büyüdüğünü kaydetti.

ZEYTİNLİK ALANLARI GÜNDEMDE

Başkan Çandır’ın gündeminde zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören düzenleme de yer aldı. Çandır, “Bu konuda görüşlerimizi ve önerilerimizi defalarca kamuoyuyla ve sizlerle paylaştık. Önümüzde iki seçenek bulunmaktadır: Birincisi; mevcut zeytin varlığımızdan ve tarımsal faaliyetlerimizden vazgeçip bu alanları madencilik faaliyetlerine açmaktır. İkincisi ise; zeytinliklerimizi ve tarım alanlarımızı koruyarak üretimi sürdürmek, maden ihtiyacımızı ise bu alanlar dışında, çevresel ve sosyal etkileri gözeterek karşılamak” dedi.

Zeytin Hasadı Alanya

KATMA DEĞERLİ BİR ALAN

Çandır, “Hepimizin bildiği gibi madencilik süreli bir faaliyettir. Oysa tarım, kuşaklar boyunca devam eden, sürekliliği olan bir üretim biçimidir. Yalnızca ekonomik açıdan yapılacak bir fayda-maliyet analizinde dahi tarım, madenciliğe kıyasla daha sürdürülebilir ve yüksek katma değerli bir alandır. Bunu her iki sektörün kilogram başına ihracat fiyatlarını karşılaştırarak da açıkça görebiliriz” sözlerine yer verdi.

KIRSAL YAŞAMI TEHDİT ALTINDA

GES, HES ve maden ocağı projeleriyle verimli tarım arazilerimizin riske atılmaması çağrısında bulunan Çandır, “Bu projeler hem yer altı hem de yer üstü su kaynaklarını kirletmekte; tarımı, hayvancılığı ve kırsal yaşamı tehdit etmektedir. Bu tür yatırımlara toptan karşı değiliz. Ancak gerek mevzuat düzenlemelerinde gerekse yatırım aşamalarında; doğamızı, kültürel mirasımızı ve tarımsal varlığımızı tehdit eden uygulamalara asla izin verilmemeli. Medeniyetimizi geleceğe taşıyacak olan, üretimden vazgeçmeyen ve doğayla uyum içinde gelişen bir anlayış” dedi.

Baraj Hes

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN