Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin (AGC) geleneksel basın ödüllerinde “Yılın Haber Ödülü”nü kazanan Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün, TRT Antalya radyosunda Yapımcılığını Hayrettin Deniz, sunuculuğunu Rıza Okur'un üstlendiği "Hayatın İçinden" programına konuk oldu. Aksu Çayı üzerinde başlayan kaçak yapılaşmayı ve bölgede yaşanan talanı ortaya çıkaran haber, kent genelinde geniş yankı uyandırmış, yıkım sürecinin başlamasına neden olmuştu.
DETAYLARINI ANLATTI
Gün, TRT Radyosu’ndaki canlı yayında hem gazeteci olarak hem de bölgenin bir sakini olarak yaşananları uzun yıllardır takip ettiğini belirtti. Aksu’nun Kundu Mahallesi’nde doğup büyüdüğünü ifade eden Gün, “Ben bu bölgeyi karış karış bilirim. Aksu Çayı’nın taşma riskleriyle büyüdük. Rahmetli babam yıllarca kış aylarında ‘Aksu Çayı taşacak mı?’ diye tedirgin olur, düzenli olarak çayın debisini kontrol ederdi” dedi.
KAÇAK BİR MAHALLE OLUŞTU
EXPO 2016 hazırlıklarıyla birlikte çayın çevresinin ciddi şekilde düzenlendiğini hatırlatan Gün, G-20 Liderler Zirvesi öncesinde yapılan “Kral Yolu” ve köprüyle birlikte bölgenin kullanımının değişmeye başladığını söyledi. İlk kaçak yapının basit bir iskele olarak ortaya çıktığını anlatan Gün, “Köprüyle deniz arasında yaklaşık 3 kilometrelik bir mesafe var. Başlarda sadece küçük bir iskele vardı. Sonra o iskele büyüdü, bir konteynıra dönüştü. Ardından teller çekildi, bahçeler kuruldu. Denize sıfır kaçak bir mahalle oluştu.” dedi.
AKSU ÇAYI HERKESİN
Aksu Çayı’nın kim olduğu bilinmeyen kişilerce adeta sahiplenildiğini belirten Gün, bölgede büyük bir sömürü düzeni kurulduğunu söyledi. Gün, “Bir gün oltamı alıp balık tutmaya gittim. İskelenin üzerinde oltamı atmıştım ki biri geldi, ‘Burası benim özel mülküm. Buraya giremezsin’ dedi. Orada özel mülk diye bir kavram yok. Aksu Çayı herkesindir. Çocukluğumuzun geçtiği, herkesin özgürce balık tuttuğu bir yer.” diye konuştu.
“50 BİN DOLARA SATILIYOR”
Zaman içinde konteynırların bahçe duvarlarıyla çevrildiğini ve satışlarının yapıldığını ifade eden Gün, “50 bin dolara konteynır satıldığını duydum. Eğer ticaret olmasa bu kadar insan oraya yerleşmezdi. Yanlarında vergisini veren oteller var ama diğer tarafta mantar gibi çoğalan kaçak işletmeler bulunuyor.” dedi.
“KAÇAK YAPILARIN YÜZDE 60’I YIKILDI”
Haberin yayımlanmasının ardından Antalya Valiliği, Aksu Belediyesi ve İl Emniyet Müdürlüğü’nün koordineli bir çalışma başlattığını belirten Gün, “Sağ olsun Antalya Valisi Hulusi Şahin, denizlerin halka açılması konusunda bir toplantı düzenledi. Ana gündem maddesi Aksu Çayı’ndaki kaçak yapılar ile Kumköy’deki çardaklardı. Sonrasında kararlı bir süreç yürütüldü ve bölgedeki kaçak yapıların yüzde 60–70’i yıkıldı.” dedi.
MAHKEMELERİN DE GÖREVİ
Ancak bazı yapıların mahkeme kararıyla korunduğunu belirten Gün, “Ekipler yıkıma gittiğinde onlarca polis geliyor çünkü hukuki olarak durdurma kararı çıkarılıyor. Ne yazık ki kamusal alanı korumak sadece yerel yönetimlerin değil, mahkemelerin de görevi” diye konuştu.
“TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYA”
Kaç kaç yapıların sadece çevreyi değil, çayın doğal akışını da tehdit ettiğini belirten Gün, “2019’da yağan kuvvetli yağmurda Aksu Çayı dümdüz akmıştı. Birçok tekne sürüklenmişti. Aynı şey tekrar olursa çayın önü gene kapanacak. Bu durum hem çevre felaketi hem de ciddi bir güvenlik riski” dedi. Bölgede çakılan demirlerin ve inşa edilen beton blokların son derece sağlam olduğunu ifade eden Gün, “Aksu Belediyesi büyük iş makineleri getirmek zorunda kaldı.” diye ekledi.
İŞGAL SORUNLARI VAR
Antalya’daki sahil işgallerinin sadece Aksu ile sınırlı olmadığını belirten Gün, “Bu yıl özellikle Kemer çok konuşuldu. Halk plajlarının yüzde 30–40’ının işletmelerce işgal edildiğine dair fotoğraflar geldi. Konyaaltı’nda ise bu sezon sıkı bir mücadele verildi ve şikâyetler geçtiğimiz yıla göre azaldı.” dedi.
ARKADAŞLARINI UNUTMADI
Sahillerin herkesin olduğunu vurgulayan Gün, “Her karışta hepimizin hakkı var. Doğmamış çocuklarımızın hakkı var. Buraları kimsenin gasp etmesine izin verilmemeli.” ifadelerini kullandı. Konuşmasının sonunda ödülünü ailesine ve çalışma arkadaşlarına ithaf eden Gün, “Bu başarı hepimizin. Vicdanlı, hür ve kalemi güçlü gazetecilerin varlığı bu ülkenin geleceği için çok önemli.” dedi.
