CHP Antalya Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Cavit Arı, Gazipaşa Gökçeler Barajı’nın 2017 yılında yaklaşık 4 bin 500 hektardan fazla tarım arazisinin sulama ihtiyacını karşılamak ve Gazipaşa'nın içme suyu ihtiyacını temin etmek amacıyla inşa edildiğini ancak bu amaca uygun kullanılmadığını söyledi. Arı, konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.
BÖLGE HALKI HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR!
Gazipaşa’nın eşsiz iklimi ve verimli topraklarıyla Türkiye’nin en önemli tropikal meyve üretim bölgelerinden birisi olduğunu söyleyen CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, “Gazipaşa ve çevre köylerde, Gökçeler Barajı, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından inşa edilerek, 4 bin 500 hektar tarım arazisinin sulanması ve Beyobası, Hasdere, Beyrebucak, Çalıpınar, Muzkent, Çobanlar, Korubaşı, Macarköy, Güneyköy, Aydıncık, Karalar, Kâhyalar, Kızılgüney, Zeytinada ve Kırahmetler mahallelerinin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla büyük umutlarla yapılarak 2017 yılı sonunda hizmete girmişti” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİCİLER MAĞDUR OLDU”
Ancak, barajın asıl amacının dışında kullanıldığını belirten Arı, “HES (Hidroelektrik Santrali) için kullanılmaya başlanması, zaten zor durumda olan çiftçileri daha da sıkıntıya sokmuştur. Muz, tropikal meyve ve örtü altı üretimi gibi yüksek su ihtiyacı olan alanlarda bu sorun daha da belirgin hale gelmiştir. Çiftçilerimiz ve üreticilerimiz, kendi imkânlarıyla yıllarca yer altı suyu kullanarak üretim yapmaya çalıştılar, fakat su kaynaklarının tükenmesiyle ciddi anlamda sıkıntıya girerek mağdur olmuşlardır” şeklinde konuştu.
“ARTAN MALİYETLER ÜRETİCİNİN GÜCÜNÜ TÜKETTİ”
Artan maliyetleri ve su kaynaklarının tüketilmesiyle üretimde tehlike çanlarının çaldığını söyleyen Arı, “Üreticilerimiz, yıllardır kendi imkânlarıyla sulama yaparken, her geçen yıl artan girdi maliyetleri ve su kaynaklarının tükenmesiyle adeta üretemez hale gelmiştir. Bölge halkı, hiçbir zaman elini taşın altına koymaktan çekinmedi. Üreticimiz yıllardır yer altı sularını çıkarıp, tarımı ayakta tutmaya çalıştılar. Ancak günümüzün ekonomik şartlarında, artan maliyetler ve su sorunu, üreticimizin gücünü tüketmiştir. Gökçeler Barajı’nın çiftçilerin tarım ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmış bir projeydi, o nedenle acilen bu suyun üreticiler tarafından kullanılmasını sağlanmalıdır. Yıllardır barajın suyu, enerji üretimi için HES’lere tahsis ediliyor ve bizim çiftçilerimiz susuz kalıyor” ifadelerini kullandı.
SULAMA HATTINDAKİ ALTYAPI SORUNLARI ÇİFTÇİYİ MAĞDUR EDİYOR!
Arı, açıklamasında barajla ilgili altyapı konusunu da gündeme taşıyarak, “Yıllardır süren altyapı sorunları, barajın işlevselliğini ve verimliliğini büyük ölçüde etkilemektedir. Gökçeler Barajı'ndan gelen sulama suyu hattı, kalitesiz malzemelerle yapılmış ve sürekli arıza vermektedir. Özellikle su iletim hatlarında sık sık meydana gelen patlaklar, sulama sisteminin verimli çalışmasını engellemektedir. 100 metrede bir büyük su patlağının oluşması, sulama yapılan alanlarda ciddi su kayıplarına yol açmaktadır. Üstelik bu hatlar yer altına alınmış olduğu için, patlakların tamir edilmesi oldukça zaman alıp ve maliyetli hale gelmektedir. Çiftçi girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle zaten zor durumda iken, sulama suyu bulmakta ve sulama hattındaki arızalarla mücadele etmekten üretemez hale gelmiştir” dedi.
“ACİLEN GÖKÇELER BARAJI YAPIM AMACINA UYGUN KULLANILMALIDIR!”
Su seviyesindeki kritik azalışa dikkat çeken Arı, “Gökçeler Barajı, bölge halkı için bir umut kaynağı olarak hayata geçirilmişti. Ancak teknik aksaklıklar, yanlış planlama, yetersiz denetim, su seviyesindeki düşüş ve tabi ki barajın amacı dışında kullanılması genel olarak enerji üretimi amacıyla kullanılmaya başlanması sebebiyle bugün bir hayal kırıklığına dönüşmüş durumdadır. Tarım ve içme suyu gibi yaşamsal konular söz konusu olduğunda bu tür projelerin sadece yapılması değil, sürdürülebilir ve verimli işletilmesi de hayati önem taşımaktadır. Biran önce baraj amacına dönük kullanılmalı ve mağdur olan üreticimiz, çiftçimiz bir nebze de olsa nefes almalıdır.” diyerek açıklamasını tamamlayarak konuyu TBMM gündemine taşıdı.
