CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, CHP'nin Ankara'nın Tandoğan Meydanı'nda (Anadolu Meydanı) düzenlediği "Vesayet Değil Siyaset! Kayyıma, Darbeye Hayır" mitingi öncesinde açıklamalarda bulundu.

"DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAK SADECE SANDIKLA OLMAZ"

Demokrasiye sahip çıkmanın sadece sandıkla olmadığını, süreklilik istediğini ifade eden Bulut mitinglerin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Hatırlarsanız, 19 Mart darbesinde de Genel Başkanı'mız Saraçhane'ye gitti. Saraçhane'de binlerle sayılan insanlar gelmişti, O ilk günler; daha sonra milyonlara döndü. Ardından da şu an Türkiye'de her hafta iki tane en az iki tane miting yapan bir parti haline döndük. Bunun sebebi neydi? Vatandaşın reaksiyonu. O yüzden bizim mitingi 'Halkın iradesi, milletin iradesi' diye ifade ediyordum. Bugün de 2 Eylül'de İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atandı. 15 Eylül'de de partiye Genel Merkez'e bu tartışmalar var. Aslında partinin sahibi nasıl üye ise bu seçimlerde de siyasetin karar vereni, patronu millet. Burada, bu alınan kararların hiçbirinin anlam taşımadığının göstergesi bu mitingler. Vatandaş buralara gelerek, aslında bu yapılanlara nasıl karşı olduğunu gösteriyor. Genel Başkanımız her mitingde diyor ya: 'Millet bizimle birlikte.' Millet bizimle birlikte. Anketler de bizimle birlikte. 31 Mart seçimlerinde birinci parti olarak yine bizimle birlikte. Her seferinde bunu gösteriyor. Çünkü darbeye karşı olmak, demokrasiye sahip çıkmak sadece bir sandıkla olmuyor, süreklilik istiyor. Bugün demokrasiye var olan desteği, var olan mücadeleyi göstermek adına bugün Tandoğan'dayız. Halkımızda buraya gelip bizlere bu mücadelemize destek verecekler."

"YARINKİ KARAR TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK"

Bulut, CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı ve 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline yönelik yarın görülecek davaya ilişkin, şöyle konuştu:

"Açıkçası son İstanbul kararıyla birlikte Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararla birlikte, böyle bir olumsuz bir karar çıkacağını beklemiyoruz. Hukuken zaten böyle bir kararın çıkması mümkün değil. Ancak böyle bir karar çıkması halinde hep söylüyoruz: bu, CHP'ye; bu, bugünkü yönetimine bir müdahale, bir operasyon değil; ülkenin demokrasisine, ülkenin geleceğine. Yoksa CHP, bu badireleri çok yaşadı. Kurtuluş'un ve kuruluşun partisi CHP kapandı, yöneticileri, cezaevine atıldı. Bunları yaşadı ama her zaman var. Yalnız bugün bu yaşananlar, ülkenin ekonomisine ve ülkenin yurt dışı itibarına büyük zarar veriyor. Demokrasisine zarar veriyor. Yani o gün eğer öyle bir karar, olumsuz bir karar alınırsa ülkenin geleceğine dair büyük bir zarar verilmiş olur ve hasarı belki de çok uzun zaman sonra alınabilecek bir zarar verir. Böyle bir hasara hiç kimsenin hakkı yok. Burada yapılan operasyon, yarın o mahkeme Türkiye'nin geleceğine ilişkin bir karar verecek. Ya demokrasiden vazgeçişin kararı ya da hala Türkiye'de hukukun, yargının kırıntısı bile olsa var olduğunun göstergesi olacak."

Kaynak: HABER MERKEZİ