İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi'nden, terörün son bulması için başlatılan silah bırakma sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi aracılığıyla gönderdiği mesajında, sürecin siyasetçilerden ve partilerden daha büyük olduğunu ve milletin geleceği adına, milletle birlikte yapılması gerektiğini ifade etti.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NİN TARİHSEL DURUŞU
İmamoğlu, mensubu olmaktan gurur duyduğunu belirttiği Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), tarihsel tutarlılık içerisinde savaşların, terörün ve terörden beslenenlerin her zaman karşısında olduğunu vurguladı. "Bizler barışın yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. 'Yurtta barış dünyada barış' bizim vazgeçilmez ve ebedi prensibimizdir" ifadelerini kullanan İmamoğlu, ülkeye büyük bedeller ödeten, binlerce vatandaşın canına mal olan terörü reddederken, siyasi mücadelelerinde her zaman sivil ve barışçıl siyaseti savunduklarını kaydetti.
SİVİL VE BARIŞÇIL SİYASET VURGUSU
SHP'den CHP'ye uzanan yolun, Türk-Kürt tüm vatandaşların demokratik, adil, müreffeh ve özgür bir hayat yaşaması için yüründüğünü belirten İmamoğlu, partilerinin tarihinin, terörün değil, sivil ve barışçıl siyasetin güçlenmesi yolunda atılan adımlarla dolu olduğunu dile getirdi. Türkiye'de barış ve huzur ortamının güçlenmesine katkı sağlayacak her girişimin, CHP'nin en doğal aktörü ve koruyucusu olacağını ifade eden İmamoğlu, bunu sadece ana muhalefet olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran parti olmanın verdiği görevle yerine getirdiklerini ve getirmeye devam edeceklerini söyledi.
SÜRECİN TEMEL PRENSİPLERİ VE UYARILAR
Ekrem İmamoğlu, terörün bitmesi adına başlatılan sürecin, "Terörsüz ve Demokratik Türkiye" hedefine dönüşmesi gerektiğini ve ancak demokrasiyi ve adaleti temel alan bir sürecin geleceğin teminatı olabileceğini net bir biçimde çizdi. Sürecin kibirle, dışlayarak, kutuplaştırarak değil; şeffaf, kapsayıcı ve birleştirici bir tutum ve tavır ile yürütülmesi gerektiğini belirten İmamoğlu, yıllardır Türkiye'ye kaos, kriz ve baskı siyaseti uygulayan, milleti ayrıştıran, nefret dilinden sakınmayan iktidarın, ucuz bir siyasetle kendilerini bu sürecin dışında bırakamayacağını ve milletin duygularını istismar edemeyeceğini vurguladı.
MECLİS KOMİSYONU VE PARTİLERE ÇAĞRI
İmamoğlu, Türkiye'nin birinci partisi olan CHP'yi yok sayanları, milletin de yok sayacağını ifade ederek, CHP'nin devletin kurucu değerlerinin ve geleceğinin en büyük teminatı olarak her sürecin tam merkezinde olduğunu ifade etti. "Terörsüz ve Demokratik Türkiye" yolunda DEM Parti'ye ve bu sürecin yolunu açan MHP'ye seslenen İmamoğlu, bu süreci kendi ikballeri ve siyasi çıkarları için bir fırsat olarak gören akıldan kendilerini ayrıştırmaları gerektiğini söyledi. İmamoğlu, ana muhalefet partisini cezaeviyle, operasyonlarla, iftiralarla ve davalarla susturmaya çalışan bir iradenin asla kazanamayacağını ve milletin bu tür müdahalelere ilk seçimde sandıkta cevap vereceğini dile getirdi.
TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun atacağı adımların, hepimizin ortak iradesiyle gerçekleştiği müddetçe millet tarafından kabul göreceğini belirten İmamoğlu, söz konusu komisyonun bu önemli sürece katkı verebilmesinin temel şartının, çalışma usulünün TBMM'de temsil edilen tüm partilerin öneri ve taleplerinin dikkate alınarak çoğulcu bir bakış açısıyla belirlenmesi olduğunu ifade etti.
NAZIM HİZMET DİZELERİ
İmamoğlu, mesajının sonunda, bu topraklarda kardeşçe, özgürce ve onurluca bir yaşamı inşa etmenin kendilerine düşen görev olduğunu vurguladı. Bu yolun zorlu olsa da inançlarının tam, iradelerinin sağlam olduğunu belirten İmamoğlu, Nazım Hikmet'in "Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim..." dizeleriyle mesajını sonlandırdı.