Geçen hafta Emniyet Genel Müdürü, Antalya’da korona denetimi yaptı. Neyi denetledilerse artık. Vali, belediye başkanları ile bürokratlarla esnaf ve Konyaaltı sahilini gezdiler. Esnafa uyarılarda bulundular falan filan ama bu denetim kamuoyunu tatmin etmedi. Daha bir ay evvel, AKP İl Başkanlığı kapalı salonda 4 bin küsur kişiyle kongre yaparken kimsenin gıgı çıkmadı. AKP kongresine gidenleri gördük; balık istifi girişler, mesafesiz oturanlar, maskesiz dolananlar… Bir tane aklı başında AKP’li de çıkıp “Biz ne yapıyoruz” demedi, diyemedi. Ne denetim gördük ne uyarı…
Hadi AKP’yi geçtik, dokunulmazlığı var onların, lüks otellerde şaşalı eğlence düzenleyenlere ne demeli? Medyada kaç kez gördük. Diskoda cıstak cıstak, maskesiz mesafesiz eğlenceler, konserler… Yine ne ceza, ne uyarı…
Antalya’da böylesi iki yakıcı örnek varken, neyin denetimi, neyin kuralları anlamak pek mümkün değil.
VE 8 MART
Dün Emekçi Kadınlar Günüydü. Çiçekler, güller dağıtılacak, yemekler ısmarlanacak, yılın kadını seçildi falan filan… Sadece geçtiğimiz 4 gün içinde 92 yaşındaki bir kadın tecavüze uğrayıp öldürülüyorsa, bir kadın sokak ortasında katlediliyorsa, 65 günde 67 kadın katledilmişse, neyin günü, neyin kutlaması…
Sizi bilmem ama 92 yaşındaki bir kadının tecavüze uğramasını sindiremiyorum. Bunu yazarken dahi utanıyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Ve tüm bunların ardından İçişleri Bakanlığı, kadın cinayetlerinin yüzde 30 azaldığını açıklıyor... Bravo, harika, süper… Kadın cinayetini, kadın şiddetini rakamlar üzerinden konuşur hale geldik. Ayrıca 20 yıldır ülkeyi yönetim AKP’den bahsediyoruz. Dün gelmediniz ki yönetime; ‘kadın cinayetleri yüzde 30 azaldı’ açkılamasını utanarak sıkılarak yapmaları gerekmiyor mu? ‘Kadın cinayetlerini 0’a indirdik’ diyin alkışlayalım.
Neyse sözün özü, Kadınlar Günü emek ve mücadele günüdür. Ama ülkemizde bu anlamıyla kutlanmasının önünde çok zaman olduğunu düşünüyorum. Görüşmek üzere…