Çevre mücadelesiyle tanınan gazeteci Hakan Tosun cinayetinin ardında birçok soru cevapsız kaldı. 10 Ekim Cuma akşamı İstanbul’un Esenyurt ilçesinde uğradığı saldırı sonucu ağır yaralanan ve birkaç gün süren yoğun bakım mücadelesinin ardından hayatını kaybeden Tosun için, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şubesi ile Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından 16 Ekim Perşembe günü Antalya Kalekapısı’nda anma etkinliği düzenlendi.

"HAKAN TOSUN’UN CINAYETİ ARAŞTIRILSIN"

Etkinlikte açıklama yapan ÇGD Akdeniz Şubesi Başkanı Ceren Deniz, Tosun’un çevre mücadelesi ve gazetecilik alanındaki katkılarına dikkat çekerek, “Hakan Tosun’u kaybetmek büyük bir üzüntü. Ancak daha büyük bir kayıp, bu cinayetin aydınlatılmıyor olmasıdır. Cinayetin failleri ve ardındaki gerçekler bir an önce ortaya çıkmalıdır. Cinayetin perde arkası aralanmalı” dedi.

TOSUN’UN KİMLİĞİ 27 SAAT SONRA BELİRLENDİ

Hakan Tosun’un cinayetinin detaylarıyla ilgili birçok soru işareti bulunuyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, saldırıyı gerçekleştirenlerin 18 yaşındaki Abdurrahman Murat ve 24 yaşındaki Adnan Şahin olduğunu duyurdu. Tosun’un kimliği, saldırının ardından tam 27 saat sonra tespit edilebildi. Olay yerinden hemen sonra polis ve sağlık ekipleri gelmesine rağmen, Tosun’un durumunun ailesine ve kamuoyuna bu kadar geç bildirilmesi dikkat çekti.

KAYIP EŞYALAR VE ÇELİŞKİLER

Tosun’un hastaneye kaldırıldıktan sonra üzerinde cüzdan, telefon, kimlik veya kamera gibi eşyaların bulunmaması da soru işaretlerini artırdı. Bu eşyaların nerede olduğu ve aranıp aranmadığı ise hala bilinmiyor. Ayrıca, olayın hemen ardından çevredeki güvenlik kamerası görüntülerinin neden alınmadığı da bir diğer tartışma konusu oldu.

BASIN MENSUPLARINA TEHDİT

Hakan Tosun cinayetini haberleştiren Halk TV muhabiri Umut Taştan’ın, bu süreçte tehdit edilmesi de dikkat çeken bir başka gelişme oldu. Basın mensuplarına yönelik tehditler, gazetecilerin bu tür olayları haber yaparken bile güvenlik riski taşıdığını gözler önüne serdi.

PLANLI BİR CİNAYET Mİ?

Etkinlikte yapılan açıklamalarda, Tosun’un öldürülmesinin bir plan dahilinde yapılmış olabileceği ifade edilerek, “Cinayet sonrası yaşanan ihmaller, bu olayın daha önceki benzer cinayetlerle paralellik gösterdiğini düşündürüyor. Tıpkı 2017’deki Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu cinayetlerinde olduğu gibi, çevre mücadelesine adanmış hayatlar hedef alındı” denildi.

"CİNAYET ARAŞTIRILANA KADAR GÜVENDE DEĞİLİZ"

ÇGD ve Emek ve Demokrasi Güçleri, Hakan Tosun’un cinayetinin faillerinin ve ardındaki gerçeklerin aydınlatılması için mücadele edeceklerini bir kez daha vurguladı. ÇGD Akdeniz Şube Başkanı Ceren Deniz tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye’de doğruların peşinden giden hiçbir gazeteci ve yaşam savunucusu güvende değil. Bu cinayet ve diğer faili meçhul cinayetler aydınlatılmadan kimse güvende olmayacak” dedi. Etkinlikte ayrıca, Tosun’un ölümünün Türkiye’de çevre gazeteciliğinin ve yaşam savunuculuğunun ne denli risk taşıdığını bir kez daha gözler önüne serdiği belirtildi.

Muhabir: BÜLENT ÖNER