İsrail’in önde gelen gazetelerinden Maariv, 2 Mayıs 2024’te alınan “ticareti durdurma” kararına rağmen Türkiye’den İsrail’e mal akışının devam ettiğini iddia etti. Gazetenin haberine göre, Türkiye’den çıkan ürünler, Yunanistan veya Kıbrıs üzerinden dolambaçlı bir rota izleyerek ülkeye girmeye devam ediyor.
İTHALAT HACMİNDE DÜŞÜŞ
Bianet.org'da yer alan habere göre, İsrail Müteahhitleri Birliği Başkanı Eran Siv, Ocak-Temmuz 2025 döneminde Türkiye’den 1,9 milyar şekellik (yaklaşık 567 milyon dolar) ithalat yapıldığını belirtti. Siv, bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 67'lik bir düşüşe işaret ettiğini söyledi.
SİV: "BELGELER DEĞİŞTİRİLİYOR"
Siv’e göre, halen ayda yaklaşık 1500 konteyner İsrail’e giriyor. Alışveriş, doğrudan Türkiye’deki tedarikçiden yapılıyor ancak konteynerler önce Yunanistan'a gönderiliyor. Burada evraklar değiştirilerek, malların "Yunanistanlı bir tedarikçiden alınmış gibi" gösterildiği ifade ediliyor.
"ANTALYA'DAN YÜKLEDİĞİM KARGOYU..."
İsrailli gayrimenkul geliştirme şirketlerinden Geshem Holdings'in sahibi Shmager Vaknin ise sevkiyatların aslında durmadığını, özellikle Antalya'dan yüklenen kargoların Kıbrıs veya Rodos üzerinden yönlendirilerek belgelerin değiştirildiğini anlattı. Vaknin, “Antalya’dan yüklediğim kargoyu Kıbrıs’a gönderiyor, orada belgeleri değiştirip İsrail’e yolluyorum. Büyük mesele değil” dedi. Vaknin, bu ek maliyetin yüzde 6-8 civarında olduğunu ve bunun inşaat maliyetlerini artırdığını belirtti.
"TEDARİKÇİ ÜLKELERDE DE SIKINTI VAR"
İsrailli inşaat şirketi Hi Group’un CEO’su Tal Bar, Türkiye’nin İsrail için en büyük hammadde tedarikçilerinden biri olduğunu vurguladı. Bar, Türkiye’den nakliyenin ucuz ve kolay olduğunu ancak artık başka ülkelerde de gecikmeler yaşandığını söyledi. İspanya’dan gelen ürünlerin de aynı sıklıkta gelmediğini ve lojistik aksaklıklar yaşandığını ifade etti.
"TÜRKİYE MESELESİ..."
Vaknin de asıl baskının Türkiye’den değil, Çin’den gelen ürünlerde olduğunu belirtti. Kızıldeniz’deki güvenlik sorunları nedeniyle Çin’den gelen gemilerin rotalarını değiştirmek zorunda kaldığını ve bunun Çin mallarını aşırı pahalı hale getirdiğini kaydetti. Vaknin, bu nedenle Yunanistan ve İtalya gibi ülkelere yöneldiklerini, Husilerin Kızıldeniz'deki hakimiyetinin Türkiye meselesinden çok daha fazla etkilediğini sözlerine ekledi.