Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan Nüfus Politikaları Koordinasyon Kurulu ve Aile Enstitüsü'nün hedef aldığı 'Aile Yılı' olarak ilan edilen 2025 yılı, kadınlar için yeni bir dönemin habercisi oldu. Ancak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bu yılın, kadın haklarının daha da geriye gitmesinden endişe ediyor.
"KADINLAR EV HAPSİNE MAHKUM EDİLİYOR”
Platformun açıklamasında, Türkiye'de kadınların ekonomik bağımsızlıklarının engellenmeye çalışıldığı ve ev içi rollerinin "kutsallaştırıldığı" vurguladı. Açıklamada, "Kadınların esas görevini annelik olarak tanımlayan zihniyet, bizi şiddetin kol gezdiği evlere mahkûm etmek istiyor. Kamusal hizmet olarak sunulması gereken çocuk ve yaşlı bakımı, kadınlara dayatılıyor" denildi.
“KADINLAR DÜŞÜK ÜCRETLERLE GÜVENCESİZ”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, hükümetin kadınları evde kalmaya ve çocuk yapmaya teşvik eden politikalarına karşı çıkarak, “Bir yandan da kadınları tamamen evlere kapatamayacaklarını bildikleri için, esnek ve güvencesiz çalışma modellerini "müjde" olarak sunuyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda “Esnek ve uzaktan çalışma modelleriyle kadınların ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkanları hayata geçireceğiz” diyerek iktidarın kadınlara yönelik politikalarını meşrulaştırıyor. "Yeni nesil çalışma projesi" ile kadınlara ancak cep harçlığı düzeyinde ücretler reva görülüyor. Böylelikle kadınlar hem düşük ücretlerle güvencesiz biçimde çalıştırılacak hem de ücretsiz bakım yükü altında ezilmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
KADIN İŞSİZLİĞİ TARİHİ ZİRVEDE
TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklerin yarısı kadar değil. DİSK-AR'a göre ise geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 38,3 oranıyla tarihi zirveye ulaşmış olduğunu söyleyen Platform, “Siyasi iktidar hem evin tüm yükünü sırtlamayı hem de esnek ve güvencesiz biçimde çalışmayı kadınlara ev ve iş yaşamının uyumlulaştırılması diye müjdelerken, Türkiye’de 12 milyona yakın kadın ev işleri nedeniyle çalışamadığını belirtiyor. TÜİK’in verilerine göre kadınların işgücüne katılım oranı erkeklerin yarısı kadar bile değil. DİSK-AR’a göre ise geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 38,3 oranı ile tarihi zirveye ulaştı. Güvenceli biçimde istihdama dahil olmaları engellenen kadınların ekonomik bağımsızlığa sahip olmaması, şiddet gördüğü ailelerin boyunduruğundan kurtulmayı, boşanmayı ve kendi hayatlarına dair kararlar almayı da zorlaştırıyor” ifadeleri kaydedildi.