13-14 Şubat tarihlerinde meydana gelen sel felaketinde Kepez ilçesi Gazi Bulvarı'nda bulunan Gıyaseddin Keyhüsrev Alt Geçidi'nde bir otomobilde 47 yaşındaki Halil Yıldız adlı kişi yaşamını yitirirken, felaket kentte büyük maddi hasara yol açtı. TKP Antalya İl Örgütü, yaptığı suç duyurusunda sel felaketinin can ve mal kaybına sebep olduğunu belirterek ilgili kurumların incelenmesi ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti.

SORUMLULAR TESPİT EDİLSİN

TKP’nin Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, “Bir yerin imara açılabilmesi, imar planlarının uygulanabilmesi için çok sayıda kurumdan görüş, izin ve veri alınmalıdır. Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı, Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Devlet Su işleri Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü-İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, TEİAŞ Bölge Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı, İl Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı gibi bir çok kurumdan görüş alınmaktadır. Dolayısıyla alınmış olan görüşler doğrultusunda dere yatağına yerleşim yapılması yönünde olumlu görüş bildiren yetkili kişi ve kişilerin sel felaketinin oluşmasına sebebiyet verdiği açık ve nettir. Yapmış olduğumuz suç duyurusu sonucunda bu kişi ve kişilerin tespit edilerek gerekli cezaları almaları sağlanmalıdır.” denildi.

DOĞAL AFET OLARAK GEÇİŞTİRİLEMEZ

 TKP Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ece Mutlu, yaşananların doğal afet olarak ele alınamayacağını vurgulayarak şunları söyledi:

“Yaşanan sel felaketi her ne kadar doğal bir afetmiş gibi gösterilmeye çalışılsa da aslında önlemi alındığında, gerekli doğru çalışmalar yapıldığında, hukuksuzluklara izin verilmediğinde önlenebilirdi. Çünkü gerçekleşen bu sel felaketi olağanüstü bir doğa olayı değil, tam tersine ihmaller zinciri sonucu insan eli ile oluşmuş bir olaydır. Günümüzde teknoloji ve mimari/mühendisliğin gelişmesiyle doğal afetlerin sebep olacağı zararı minimuma indirmek mümkündür. Ancak kentimizde bilim ve teknolojinin öngördüğü önlemler alınmamış, tam tersine bu önlemler yerine yanlış, hukuka aykırı, kanun ve yasaların tam tersi kararlar alınarak bu afetin yaratacağı zararlar, adeta kişi ve kişiler tarafından oluşması için davetiye çıkartılmıştır. Bilindiği üzere bir yerin imara açılabilmesi için Kamu Yararı-Planlama Esasları ve Şehircilik İlkeleri göz önüne alınmalıdır. Bu çerçevede sel felaketinin meydana geldiği yerde gerekli planlama ve ilkeler uygulanmamış ve bu sebeple sel felaketi nedeniyle çok daha büyük acılar gerçekleşmesine engel olunmamıştır. Ayrıca olay öncesinde kuvvetli yağış ve sel ihtimali olduğu Meteoroloji tarafından tespit olunmuşsa da buna ilişkin duyurular etkin biçimde yapılmamış, zararın önüne geçebilecek bilgilendirmeler sağlanmamış, tedbirler yetkili kurum ve kişilerce alınmamıştır. Bu ihmaller zincirinin tüm sorumluları cezalandırılmalıdır.”

BİR AN ÖNCE TESPİT EDİLSİN

TKP Kepez Belediye Başkanı Adayı Ozan Kapar da sürecin en çok Kepez'i etkilediğini ve bu sebeple TKP'nin mahallelerdeki Semt Evleri üzerinden bir dayanışma ördüklerini belirterek sürecin hem öncesi hem de sonrasındaki ihmallere dikkat çekti. Sel felaketinin en çok hasar verdiği bölgenin Kepez ilçesi olduğunu, bir canın kaybedildiğini belirten Ozan kapar, “Kepez'in özellikle Güneş mahallesinde ağır bir tablo ile karşı karşıya kalındı ve hemen Güneş Semt Evi'miz öncülüğünde burada bir dayanışma başlattık. Mahallede yaşayan yurttaşların ve özellikle çocukların acil ihtiyaçlarını belirledik, buna dönük dayanışmamız halen devam ediyor. Tüm bu süreçte önceden şiddetli yağış uyarısı verilmiş olmasına rağmen yetkililerin müdahalelerinin ne kadar yetersiz olduğunu, zor durumda kalan halkımıza gereken desteği sağlamadıklarını gördük. Yaşanan sel baskınında dere yataklarının ve tehlike arz eden bölgelerin rant uğruna imara açılmasının, gerekli acil durum planlarının yapılmamasının, bilimsel ve teknik açıdan gerekli önlemlerin alınmamasının zararın doğmasında ve büyümesinde büyük etki sahibi olduğu ortadadır. Bu kapsamda tüm yetkili kurum ve kişilerin cezalandırılması için suç duyurusunda bulunduk. Yapılacak soruşturma işlemleri ile birlikte insan hayatını tehlikeye atan imar planları ile riskli bölgelerde inşaat yapılmasına izin veren il/ilçe belediyeleri ve ilgili diğer kurum yetkililerinin, hukuka aykırı inşaatları yapanlar ile bu inşaatların onaylanmasında imzası bulunan yetkililerin cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.  

Muhabir: BÜLENT ÖNER