İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi trafik güvenliğine ilişkin yaptığı açıklamada, geçen yıl karayollarında meydana gelen trafik kazalarında 6 bin 351 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, bu sayının "sıradan bir istatistik değil, her biri bir can" olduğunu vurguladı.
Aşırı hızın ölümlü kazaların yüzde 47'sinden sorumlu olduğunu ve 2024 yılında her gün ortalama 10 vatandaşın aşırı hız nedeniyle kaybedildiğini belirten Bakan Yerlikaya, vatandaşlara trafik kurallarına harfiyen uyma, aşırı hız yapmama, emniyet kemeri takma ve yorgun/uykusuz araç kullanmama çağrısında bulundu. Yerlikaya, "Bayramlar bizi sevdiklerimize kavuşturmak içindir, ayırmak için değil. Bazen trafikte göstereceğimiz bir saniyelik sabır, bir ömür mutluluk getirir" ifadelerini kullandı.
TEPKİLER ART ARDA GELDİ!
Bakan Yerlikaya'nın bu can kayıplarına dikkat çeken ve sürücülere sorumluluk yükleyen mesajına karşılık, eski AK Parti milletvekili Tayyar, Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, eski MHP Milletvekili Cemal Enginyurt ve Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ'dan trafik cezaları ve radar uygulamalarına yönelik sert eleştiriler geldi.
RADAR TARLASI VE TUZAK İDDİALARI
Eski AK Parti milletvekili Tayyar, "3 şeritli duble yollara 50 km hız sınırı koyup radar tarlasına dönüştürülmesi, 'can kaybını önleme' amacıyla açıklanamaz" diyerek, cezada amacın önleyici olması gerektiğini, "nasıl ceza yazarım" kurnazlığıyla değil. "Devlet, vatandaşına tuzak kurmaz" ifadeleriyle uygulamaları eleştirdi.
Yavuz Ağıralioğlu da "tuzak radar" çıkışıyla tartışmaya katılarak, yol masraflarına artık rutin olarak benzin ve ceza eklendiğini, cezanın bir vergiye dönüştüğünü savundu. Ağıralioğlu, "Devlet, radar değil pusu kuruyor. Vatandaşa tuzak değil güvenlik lazım" dedi.
Cemal Enginyurt ise "Yollar 30-40 kilometrede radar ile dolu. Karada yoksa, havada drone ile yazıyorlar. Devlet geçimi resmen vatandaşa tuzak kurup, ceza yazarak kazanca bağlamış" şeklinde konuştu.
"VİCDANDA DA HUKUKTA DA KARŞILIĞI YOK"
Selçuk Özdağ ise eleştirilerini daha da ileri taşıyarak, "30 kilometrede bir kurulan radar uygulaması ve fahiş trafik cezaları, artık kamu düzenini sağlama aracı olmaktan çıkmış; vatandaşı tuzağa düşürme yöntemine dönüşmüştür" değerlendirmesinde bulundu. Özdağ, "Devlet, vatandaşını denetlemek için değil, adeta avlamak için pusuda bekleyen bir yapıya bürünemez. Bu yaklaşım ne hukukla bağdaşır ne de kamu vicdanında karşılık bulur" ifadeleriyle tepki gösterdi.
Bakan Yerlikaya'ya seslenen Özdağ, trafik güvenliğinin "radar tuzaklarıyla değil, akılcı ve adil politikalarla sağlanacağını" belirterek, "Vatandaş artık ceza korkusuyla değil, geçim derdiyle yolda! Bu uygulama derhal durdurulmalı, devlet halkına ceza değil, nefes aldırmalıdır. Bu bir güvenlik değil, adeta bir soygun politikasıdır" iddialarını dile getirdi.
