Türkiye’nin ilk yerli otomobillerden biri olan ve 18 yıl boyunca piyasada kalan bazı kaynaklarda 90 bazılarında ise 100 bine yakın sürümü üretilen Anadol marka otomobil, artık bir antikaya dönüşmüş durumda. İkinci el araç sitelerinden hala satışta olan Anadol model otomobiller için 2 milyon TL’ye yakın bir ücret talep ediliyor. Bazı modeller için düşük ücretler istense de artık bir antika olarak değer gören Anadol için istenen fiyatlar uçuk seviyelere ulaşmış durumda.
ANTALYA’DA BİLE 3 TANE VAR
Türkiye’nin ilk yerli otomobili Anadol, bugün hala Türkiye’nin bazı şehirlerinde kullanılmakta. Antalya’da bile şu anda ikinci el satış sitesinde 3 tane Anadol yer almakta olurken Türkiye genelinde ise listelenmiş 89 Anadol marka otomobil var. Özellikle klasik araba tutkunları için bir koleksiyon değeri taşıyan Anadol’un hala değer görüyor oluşu otomobilin, çağın ötesinde bir proje olduğunu kanıtlıyor.
TÜRKİYE’NİN YERLİ OTOMOBİL SERVÜVENİ
Türkiye’nin uzun yıllardır süre yerli otomobil hayali zaman zaman gerçek olmuş zaman zamansa tarihe gömülmüştü. 29 Ekim 1961 Türkiye’nin ilk yerli otomobili “Devrim” yapıldı. Fakat ardından yaşanan krizler Devrim’in tarihe gömülmesine ve Türkiye’nin ilk yerli otomobil denemesi fiyaskoyla sona ermesine neden oldu. Fakat bu yıllarda yerli otomobil için bir önemli adım daha atılmıştı.
TÜRKİYE’DE OTOMOBİL ÜRETİMİ
Vehbi Koç, 1928 yılında Ankara’da kurulan “Otokoç” firması ile Ford’un Türkiye distribütörlüğü almayı başardı. Sadece bununla da yetinmeyen Vehbi Koç, 1946 yılına gelindiğinde ise Ford Motor Company’nin Türkiye temsilcisi olmayı da başarması yerli otomobil için önemli bir adımdı. 1959 yılında Koç grubu Otosan'ı kuruldu. Ford kamyonların montajı Otosan'da yapılmaya başlandı. Araçların montajları bu tesiste yapılırken yerli otomobil üretme fikri de buradan çıktı. Fakat yerli otomobilin önünde hala bazı engeller vardı. O dönem Türkiye’de yaklaşık 100 bin otomobili vardı ve böylesine küçük bir piyasaya girmek son derece riskliydi. Her otomobilin kalıp fiyatı ortalama 4 bin dolar civarındaydı ve bu da arabanın satış fiyatına eşitti.
YERLİ OTOMOBİL İÇİN İLK IŞIK
Otomobil üretiminin böylesine karışık ve pahalı olduğu bir dönemde Vehbi Koç’un fuarda gördüğü bir otomobil her şeyi değiştirdi.1963 yılında Bernar Nahum ve Rahmi Koç İzmir Fuarı'nda iken İsrail yapımı bir fiberglas araç dikkatlerini çekti. Sac kalıp, üretimine göre çok ucuz olan bu Vehbi Koç'u cesaretlendirdi. Koç Holding ve Ford ortaklığıyla üretilen Anadol'un tasarımı İngiliz Reliant firmasına ait olup araçta Ford firmasından tedarik edilen şase ve motorlar kullanıldı. Anadol'un üretimi 19 Aralık 1966'da başladı, ilk kez 1 Ocak 1967'de teşhir edildi ve 28 Şubat 1967'de satışına başlandı. Bu tarihten itibaren Türkiye'nin ikinci yerli otomobil denemesi artık yollardaydı.
ANADOL’UN İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Otomobilin tasarımı ve teknik detayları da hazır olunca geriye sadece arabaya isim koymak kaldı. İsim konusunda kararsız olununca gazetelere ilan verilerek bir yarışma düzenlendi. Otomobile en uygun ismi bulan kişiye para ödülü verilecekti. Bu ilan sonrası otomobil için 20 bine yakın isim önerisi geldi. Ve sonunda kolay telaffuzu ve anlamından kolay olmasından Anadol ismi seçildi. Otomobilin logosu da Anadolu uygarlıklarının simgesi olan Hitit geyiği konuldu.
ANADOL’UN ÜRETİMİ NEDEN DURDU?
Uzun yıllar boyunca yollarda olan Anadol’un üretimi 1984 yılında durduruldu. 1966 yılının Aralık ayında piyasa sürdükten sonra 18 yıl boyunca piyasada kalan ve bu süreçte 87 bin adet (Bazı kaynaklarda 100 bine yakın olduğu söyleniyor) Anadol marka yerli otomobil üretildi. Otomobilin üretiminin durmasının ardındaki sebeplerden biri 1980’lerdeki siyasi iktidarsızlık ve darbe süreci olsa da “Gövdesi tamamen fiberglass'tan yapıldığı için inekler tarafından yenliyor” gibi söylentiler de Anadol’un üretiminin durmasındaki nedenlerden biri oldu. Günümüzde ise antikaya dönüşen arabanın temiz kullanılmış halleri ikinci el satış sitelerinde sıfır araç fiyatına satılıyor.