Türk futbolunda hakettiği yeri bulamayan isimlerin başında gelen Abdullah Tanyolaç ile Koza TV’de her hafta yaptığımız 90+7 programında sadece profesyonel değil, amatör sporlara da değinmeye çalışıyoruz. Yıllarını amatör futbola adamış ve çok sayıda sporcu-antrenör yetiştirmiş bir isimle program yapınca farklı konular da gündeme geliyor.

Programın son bölümünü amatör futbol maçlarına ayırmaya çalışıyoruz. Haftalık sonuçları, puan durumunu ve liglerde yaşanan gelişmeleri dile getiren Abdullah Tanyolaç, taban birliklerinin çalışmalarını, haftalık 60-70 maç oynatan gönüllüleri, antrenörleri, sporcuları, saha komiserlerini, hakemleri ve diğer görevlileri onore ediyor.

Abdullah Tanyolaç, görev aldığı takımlarda yaptıkları, akademisyenliği, babacan tavırları ve gençlere bakış açısı herkes tarafından bilinen bir isim.

Abdullah Hoca son haftalarda liglerden çekilen bazı takımlara ve onları yönetenlere serzenişte bulunuyor. Sezon başında lige katılacağını söyleyen bu takımlar, sezon planlaması yapılıp, fikstür çekildikten sonra ligden çekilmeye karar vermiş. Yaşanan ekonomik kriz ve maddi yetersizlikler nedeni ile böyle bir karar alınabileceğini ve bunun çok da anormal olmadığını düşündüğüm için üzerinde fazla durmamıştım. Ancak ligden çekilen 3 ekibin de belediye takımları olduğunu duyunca önce inanamadım, sonra ben de tepkimi dile getirdim.

Sezon başında lige katılacağını belirten, buna göre fikstür çekilmesini isteyen, lisanslarını çıkartan ve takımlarını kuran bu ekipler, bir işinsanının sponsor olduğu veya amatör gönüllülerinin oluşturduğu ekipler değil.

Bünyesindeki 10’larca sporcunun geleceği ile oynayan, aynı grupta yer alan diğer takımların sezonu en az 2 maç eksik tamamlamasına neden olan ekipler, Aksu Belediyesi, Elmalı Belediyesi ve Kumluca Belediyesi.

Sporda siyaset olmaz. Gençlerin geleceği söz konusu olduğu zaman hiçbir görüş, yaşanan mağduriyeti masum göstermez. Zaten 3 belediye de farklı partilerden.

Bu takımların olduğu gruplar 8-9 takımdan oluşuyor. Yani her takım sezon boyunca 14 veya 16 maç oynayacak. Ancak bir takım ligden çekilince 2 maç eksik oynanacak.

Maç sayısı bir yana... Bu takımların lisanslarını çıkardığı futbolcular ortada kalıyor. Rakipleri eksik maç oynadığı için maç kondisyonları ve sportif gelişimleri eksik kalacak. Hepsinden de önemlisi, amatör maçları oynatabilmek için sezon başında saha, hakem, saha komiseri, gözlemci gibi birçok ögeyi bir araya getiren, bu uğurda da inanılmaz zorluklar yaşayan taban birliklerinin çabaları boşa gidiyor.

Ligden çekilen takımların belediye ekibi olmasının affedilir hiçbir tarafı yok. Söz konusu 3 belediye de amatör bir takımı finanse edebilecek güce sahip. Üstelik ilçe gençliğine spor yaptırmak gibi kamu görevleri de bulunuyor. Bundan da önemlisi her üç belediye de yağlı güreşlere her yıl inanılmaz bütçeler ayırabilecek kadar zenginliğe sahip.

O halde bu işbilmezlik neden?

Sporla büyümesi gereken gençlerin geleceği ile oynamanın mantığı nedir?

Aynı grupta yer alan diğer takımların haklarını yemenin mantığı nasıl açıklanır?

Zamanlarından ve kişisel bütçelerinden önemli fedakarlıklar yapan taban birliği temsilcilerinin emeklerini zayi etmenin kabul görür tarafı nedir?

Aksu, Elmalı ve Kumluca belediyeleri, her yıl yağlı güreşler düzenleyen ve bunu finanse edebilecek güçte olduğunu yıllardır ispatlayan kurumlar. Yağlı güreşe ayırdıkları bütçenin yüzde 10’u ile finanse edebilecekleri bir amatör takımı kurup sonra ortada bırakmanın affedilir tarafı yok.

Pandemiden çıkan ve spora her zamankinden daha çok ihtiyacı olan gençler, bu aymazlığı haketmiyor.

Üç ilçede de, ligden çekilen takımları finanse edebilecek işinsanları da var, kurumlar da.

Sanırım sadece organizasyonu düzenleyecek ve gençlere önem verecek yöneticiler yok.

Güreş de organize edin. Ancak sizin göreviniz 3 güreşçiye para kazandırmak değil, ilçe gençliğine spor yaptırmak.

Adı geçen 3 ilçenin takımını ligden çeken yöneticileri kınıyor, belediye başkanlarını göreve davet ediyorum.