Karaalioğlu Parkı içindeki geleneksel Ramazan Şenlikleri tüm hızıyla deva ediyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen şenliklerde her akşam farklı bölgelere ait konser veriliyor. Bunlar çok güzel hareketler, fakat yıllardan beri uyardığımız fakat bir türlü dinletemediğimiz gıda terörü ne yazık ki bu sene de yaşanıyor. Şenlikler kapsamında park içine kurulu stantlarda yöresel adı altında hijyen kuralları hiçe sayılarak peynirinden tatlısına, köftesinden kuruyemişine kadar çeşitli gıda ürünleri satılıyor.
İftardan sonra Antalyalıların uğrak yeri olan Karaalioğlu Parkı'ndaki gıda stantları maalesef şenliklere gölge düşürüyor. Çuval içindeki kuruyemişi avuçlayanlar, su içindeki peynire dalanlar... Daha fazla örnek vererek sizi yemekten soğutmak istemiyorum.
Bu satıcılar neye göre belirleniyor, kim denetliyor merak ediyorum. Şunu da belirteyim bu sorun sadece bugünkü büyükşehir yönetiminin sorunu değil. Menderes Türel döneminde de Mustafa Akaydın döneminde de aynı görüntülerle karşılaştık ve o zaman da uyarımızı yaptık ama dikkate alınmadı. Umarım bundan sonra daha dikkatli olunur
****
ALANYA BELEDİYESİ BAĞIŞLARA GÖZ DİKTİ
MHP’li Alanya Belediyesi'nin, vatandaşların ihtiyaç sahipleri için bağışladığı kıyafetleri ihale ile sattığı ortaya çıktı. MHP'li başkan Adem Murat Yücel, uygulamayı “Milli ekonomiye kazandırıyoruz” diye savundu. Bu, Yücel'in ilk vukuatı değil. Alanya Belediyesi yakın tarihte hayvan barınağındaki fiziki yetersizlik ve barınaktaki köpek ölümleri ile gündeme gelmiş, Başkan Yücel, hayvanseverlerin tepkisine kulak tıkamıştı. Aynı başkan şimdi yurttaşın bağışladığı kıyafetlere göz dikti. İnsanların yardımlaşma duygusuyla bağışladığı giysilerin ranta dönüştürülmesi vicdanen doğru değil. Manevi duygular ranta dönüştürülmemeli.
****
TANEYLE DOMATES, BİBER!
Ne olacak bu memleketin hali... Rusya-Ukrayna savaşı Türkiye'yi domine etti. Turizmci kaygılı; üretici, halci, ihracatçı kaygılı. Geçtiğimiz haftalarda savaştaki Rusya'dan 5 gemi ayçiçek yağı gelişini uzaya astronot gönderiyormuş gibi kutladık. Vay anam vay... Kendi kendine yetebilen ülke konumundan, savaştaki bir ülkeden yardım medet umar hala gelmek... Ve bunu da iyi bir şeymiş gibi sunmak.
'Daha kötüsü olamaz' derken geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya düşen fotoğraf, 'Dibi görmediğimizi' gösterdi. Tane ile domates, biber, patlıcan satıldığına şahit olduk. Biz tarım ülkesiydik dimi, kimseye ihtiyacımız yoktu... Gerçekten de öyleymiş!