Manavgat Oymapınar Hidroelektrik Santrali’ni işleten Assan Alüminyum San. ve Tic. A.Ş., bir süre önce Oymapınar Baraj gölünde yüzer Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesini hayata geçirmek istemişti. Proje yoğun tepkilerin ardından ÇED sürecinde sonlandırıldı. Assan Alüminyum bu kez de Manavgat 1 Güneş Enerji Santrali (GES) ve Elektrik Depolama Tesisini kurmak için harekete geçti. Daha önce göl üzerine proje hayata geçirmek isteyen şirket bu kez de adeta göl manzaralı bir proje ile yeniden başvuruda bulundu.
20 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE
Proje, Oymapınar, Oymapınar/Iğrışlar ve Bucakşeyhler Mahalleleri ile Bucak ve Hisarönü Mevkileri sınırları içerisinde yer alacak. Planlanan GES’in 13,728 MWm/10 MWe kurulu güce sahip olması öngörülüyor. Elektrik depolama tesisinin kapasitesi ise 10 MWe/10 MWh olacak. Projenin sah büyüklüğü ise yaklaşık 20 futbol sahası büyüklünde (14,76 hektar) büyüklüğünde planlandı. GES sayesinde yılda 20 GWh (20 milyon kWh) elektrik üretimi hedeflendi.
HALKIN GÖRÜŞÜNE AÇILDI
Santralde her biri 550 Wp gücünde 24 bin 960 adet monoperc hücre tipi fotovoltaik modül kullanılacak. Projenin ÇED dosyası Çevre, İklim ve Şehircilik Bakanlığı'na sunuldu. Proje için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci resmen başladı. ÇED Başvuru Dosyası, halkın görüşüne sunuldu. Vatandaşlar projeyle ilgili görüş ve önerilerini iletebilmek için raporu inceleyebilecek. ÇED sürecinin bir parçası olarak, 08 Nisan 2025 tarihinde ilgili yönetmelik gereğince halkın katılım toplantısı düzenlenecek. Projenin toplam yatırım maliyeti 263 milyon 637 bin 500 TL olarak hesaplandı.
YÜZDE 96 ŞAHIS ARAZİSİ
Diğer proje kapsamında belirlenen alanların yaklaşık yüzde 96’sının şahıs arazisi, yüzde 3’ü tescil harici ve 1’nin ise orman alanlarından oluştuğuna dikkat çekildi. Antalya Körfez Gazetesi’nin gündeme getirdiği Manavgat barajı gölü manzaralı GES projesi tepki çekmeye devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Aliye Coşar, tarım arazilerine, doğal yaşam ve su kaynaklarına zarar verecek olan Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde ısrar edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
SADECE TİCARİ KAYGILARINI DÜŞÜNMEKTEDİR
Coşar, “Manavgat halkının yüzer GES ve hibrit GES’e karşı verdiği haklı ve kararlı mücadele sonrası şirket gelinen noktada şimdilik baraj gölünü kullanamıyorsak, barajın çevresindeki tarım arazilerini, ormanları ve toprağı kullanalım derdine düşmüştür. Gelen tepkilerle ertelenen yüzer GES’in yerine bu seferde bölge halkının tepkilerine rağmen sabit GES’ler yapmak istenmektedir. Bu proje için ÇED sürecini başlatan firma doğaya, su kaynaklarına, ormanlara, doğal yaşama ve tarım arazilerine vereceği zararı hiç düşünmeden, sadece ticari kaygılarını düşünmektedir.” dedi. CHP’li Coşar yaptığı açıklamada önceki projeyi TBMM gündemine taşıdıklarını, bu projeyi de meclis gündemine taşıyacaklarını, halkın bu rant temelli çevre ve enerji politikalarına karşı kamuoyu oluşturma çabalarına katkı sağlayacaklarını belirtti.
KENDİNDE HAK GÖRÜYOR
Aliye Coşar açıklamasının devamında, “Antalya Manavgat Barajı'nda yapılmak istenen önce yüzer GES, sonrasında hibrit GES şimdide GES projelerinin tek bir amacı vardır, özelleştirme ile zenginleştirilen, sermaye ve kaynak aktarılan şirketlerin daha çok kâr etmesi, bu kâr uğruna da her şeyi mubah görmeleridir. AKP iktidarının özelleştirme ile geniş yetki verdikleri şirketler barajların kullanımından, içinde orman, tarım arazisi, su kaynakları ve doğa harikası olan geniş toprakları talan etmeyi kendinde hak görüyor. Manavgat’taki GES projesi ile birlikte Akseki’de Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bazı alanların orman sınırları dışına çıkarılarak, Gidengelmez Dağları’ndaki maden sahasının genişletilmesi de aynı düşünce dünyasının ürünüdür” dedi.
OLDUBİTTİYE GETİRİLMEK İSTENİYOR
Coşar, “Manavgat’ta bölge halkının tüm itirazlarına, ilgili sivil toplum kuruluşlarının uyarılarına rağmen baraj gölü etrafında GES yapılması tarım arazileri, su kaynakları, ormanları ve doğal yaşama telafisi olmayan zarar verecektir. Bu talan projesi için vatandaşın tapulu tarım arazisine mi yoksa halkın ormanlarına mı el konulacak, rant için geleceğimize miras olan su kaynaklarını mı yoksa ormanlarımızı yok edecekler. Tüm bu ranta dayalı doğayı talan projesi ne yazık ki oldubittiye getirilmek isteniyor. ÇED süreci başlayan bu talan projesine karşı bizler bölge halkı, muhtarlarımız ve duyarlı sivil toplum kuruluşları ile birlikte 8 Nisan 2025 tarihinde yapılacak toplantıda aynı kararlılıkla direneceğiz. Manavgat’ın suyunu, doğal yaşamını, orman ve tarım arazilerini savunacağız” açıklamasında bulundu.