Antalya amatör futbol liglerinde sezon başladı.

Her türlü olumsuzluğa, sıkıntıya rağmen lige katılım yine üst düzeyde.

Genç bir nüfusa sahip olan Antalya’da, spora ilginin çok olması sevindirici.

Gençlere spor yapmaları için olanak sağlamakla görevli Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, bu sezon farklı bir uygulamaya giderek sahalarını kullanan takımlardan kira parası alıyor.

Bu konuyu birkaç kez yazdım. Yanlış olduğunu, zaten zor şartlarda ayakta kalmaya çalışan kulüplerin omuzlarındaki yükün azaltılması gerekirken, yük bindirmenin gençlere haksızlık olduğunu belirttik.

Değişen bir yok.

Yazılarımla ilgili arayan olmadığı gibi, haklı olup olmadığımı sorgulayan da yok. Ancak, bana bu bilgileri kimin ilettiği araştırılıyormuş.

Yani zat-ı şahanelere göre; benim zeka seviyem o bilgilere ulaşacak kapasitede değil, birileri hazırlayıp verirse ben yayınlayabiliyorum.

Olsun, olayda tavrımızı belli ettik, rengimizi ortaya koyduk, gerisi zaten kamuoyunun takdirine kalmış.

Bu arada kendi haklarını savunacak dirayette olmayan amatör kulüp yöneticilerini de görmüş olduk.

Konuyla ilgili haber yaptırmak için ısrarcı olan, dert yanan kulüp temsilcilerinin kendi haklarını arama konusunda bu kadar pısırık davranmaları ayrı bir tartışma konusu.

Son yıllarda spor tesisi konusunda zaten bir daralma yaşanıyor. Farklı bahanelerle yıkılan tesisler, gençlerin gidebileceği mekanları sınırlandırıyor.

Son birkaç yılda yıkılan tesislere baktım, gerçekten insanın içini acıtıyor.

Zeytinköy’deki Doğuyaka Tesisleri’nde bulunan 1 Nolu Saha, salon yapılacağı gerekçesi ile yıkıldı.

Muratpaşa Narenciye’de bulunan olimpik tesisler, iş bilmez yöneticilerin Antalyaspor’a bıraktığı borçların yüzde 5’ini ödeyebilmek için boşaltılıyor, akaryakıt istasyonu olacak.

Çakırlar’da bulunan eski özel idare alanının içinde bulunan 1ki adet saha, sosyal tesis ve düğün salonu yaptırmak için yıkıldı.

Uğur Sorguç Stadı, cami yapmak için yıkıldı.

Geçmiş yıllara gidersek yıkılan tesislere, 100. Yıl Spor Kompleksi’ni, Dilek Sabahcı Spor Salonu’nu, Süleyman Erol Yüzme Havuzu’nu, başlatıp bitirilemeyen iki adet havuz inşaatını ve aklınıza gelemeyecek kadar tesisi ekleyebilirsiniz.

Yıkıyoruz.

Bir belediye, 4 farklı mahalleye, halkın kullanabilmesi için, içinde halı saha da olan spor tesisi yaptırdı. Temeli atılırken, inşaat sürerken, açılışta ve halk kullanırken gazetelerde sütun sütun haberini yaptık. Çok da mutlu olduk.

Şimdi o tesisler birilerine kiralandı, mahalle halkı ve gençler parasını öderse girebiliyor.

Sadece tesisleri değil aslında, geleceğimiz olan gençlerin hayallerini de yıkıyoruz, kiralıyoruz.

Yapılan tesisleri örnek göstermek, kendimizi kandırmak olur. Antalya’nın zaten artan bir nüfusu var, buna paralel olarak tesis ihtiyacı doğuyor ve yetkililer tesis yapmakla yükümlü.

Ne var ki; 3 tesis yapıp, 13’ünü yıkmanın tarifini ben yapamıyorum.

Su akar yolunu bulurmuş.

Yolunu bulamayan su ise taşkınlara ve doğal afetlere sebep oluyor.

Gençler için doğru yol, spor tesisleridir.

O tesisleri yıkmak, gençleri taşkına, doğal afete sürüklemek demektir.

Yıkmayın.

Tesisleri yıkacağınıza, kiralayacağınıza, yeni tesisler açıp halkın kullanımına ücretsiz sunun.

Kiralamayın.

Gençlerin gelecek hayallerini, beklentilerini kiralamayın.

Bu gençlik bunu hak etmiyor.