Antalya’da beklenen sıcak günler hafta başında başladı. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan verilere göre Antalya’da termometreler 43 dereceye yaklaştı. Aşırı sıcaklar karşısında özellikle hamile, yaşlı ve hasta vatandaşlar dışarı çıkmakta zorlandı. Uzmanlar sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde dışarı çıkması tavsiyesinde bulundu.

GÜNEŞ IŞINLARI CİLDİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Şehir merkezinde sıcaktan kaçmak isteyen vatandaşların tercih noktası Konyaaltı sahili oldu. Diğer taraftan sıcak hava ve güneş ışınları cildi olumsuz etkiliyor. Özellikle çocukların, açık tenlilerin ve cilt hastalığı olanların bu dönemde daha dikkatli olması gerekiyor. Peki yaz aylarında sağlıklı bir cilt için ne yapılmalı? Cilt bakımında özellikle hangi etkenlere karşı dikkatli olunmalı? Muhtemel zararlardan korunmanın yolları neler? Dermatoloji Uzmanı Ali Bacanlı, merak edilen sorulara yanıt verdi.

Ali Bacanlı Cilt Doktoru

“BOL SU VE SADE MADEN SUYU TÜKETMEYİ İHMAL EDİLMEMELİDİR" 

Dermatoloji Uzmanı Ali Bacanlı, aşırı sıcak havalarda dışarıda veya klimasız ortamda bulunmanın özellikle bebekler, yaşlılar, akciğer hastaları, kalp ve damar sistemi hastaları için terlemeyle su ve tuz kaybından dolayı tehlike yaratabileceğini söyledi. Bacanlı, “Bunun yanında bazı cilt hastalıkları da aşırı sıcakta meydana gelmektedir. Bol su ve sade maden suyu tüketmek böyle günlerde ihmal edilmemelidir. Bazı cilt hastalıkları da aşırı sıcakla kötüleşebilmektedir. İsilik denen durum bebeklik dönemi dahil her yaşta görülebilir. Ter bezlerinin aşırı sıcakta vücut ısısını dengeleyebilmek için çok çalışmasından dolayı ter bezlerinin olduğu noktalarda oluşan bir tür tahriştendir. Bu durum özellikle gövdede sıktır. İğnelenme tarzı kaşıntı bu soruna eşlik edebilir. Bazen deri görünümü tamamen normalken bazen isilik kırmızı minik çok sayıda kabartı ya da uçları sıvı toplamış minik iltihaplı noktalar şeklinde karşımıza çıkar” dedi.

“HEP İNCE VE PAMUKLU GİYSİLER TERCİH ETMEK DOĞRUDUR" 

Bacanlı açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Ilık veya serin suyla duş almak, ter çekmesi için pamuklu fanila giymek, havluyla sık sık cildi kurulamak bu durumun tedavisinde önerilir. Zaten sıcak havalarda dışarı çıkarken fanila giymiş olmak, mümkünse yedek fanila taşımak, hep ince ve pamuklu giysiler tercih etmek doğrudur.” Sıcak havanın bazı enfeksiyonlara yatkınlık yarattığına dikkat çeken Bacanlı, “Stafilokok bakterisine bağlı, impetigo denen bir cilt enfeksiyonu özellikle sıcak günlerde, özellikle de çocuklarda sık görülmektedir. İmpetigo bölgesi bal sarısı renkte kabuklanma şeklindedir. Bu kabuklanma kaldırılırsa altının sulantılı yara şeklinde olduğu görülür. Bazen tek bazen onlarca bu şekilde kabuklu bölge bulunabilir. Günlük yatak takımının ve giysilerin değiştirilmesi, temizlik kurallarına dikkat etmek, bu bakterileri öldürecek krem kullanmak uygun olur. 1-2 taneden fazla kabuklanma söz konusu ise cildiye uzmanına başvurmak uygun olacaktır” sözlerine yer verdi. 

"MÜMKÜN OLDUKÇA GÖLGEDE KALMALIYIZ"

Bacanlı, “Dışarıda olacağımız saatlerde bu indeks çok yüksekse, mümkünse çıkmamalıyız ya da önlemlerimizi artırmalıyız. Mümkün olduğunca gölgede kalmalıyız. Dışarı çıktığımızda şapka, güneş gözlüğü, uzun kollu ve -genel kanının tersine- güneşten daha iyi koruduğu için dokusu sıkı ve koyu renkli giysiler giymeliyiz.
 

Muhabir: ERTUĞRUL GÜN