Geçenlerde "Define İsyanı" başlığıyla bir haber yapmış, definecilik belasının çığırından çıkmasına tepki gösteren hocalarımızın ve arkeologlarımızın görüşlerine yer vermiştik. Haber beklenenin üzerinde ilgi gördü. Bu ilginin bir bölümü kısa yoldan zengin olma merakıyla ilgili olsa da, daha fazlası işin isyan boyutuyla ilgili olsa gerekir. Dedektör ticareti yapanlar defineciliği dernek kurup örgütleme yoluna gidiyor. Definecilikle ilgili dergi çıkaranlar, danışmanlık hizmeti verenler, TV ekranından cin çağırıp definenin nerede olduğunu tarif edenler türemiş. Bunların kazıp çıkardığı arkeolojik eserlerin ne kadarının müzelere ulaştığını bilemiyoruz. Yönettikleri kazılarla antik kentlerimizi ortaya çıkaran, yüzey araştırmalarıyla tarihi değerlerimizi ülkemize ve kentimize kazandıran çok değerli hocalarımız, arkeologlarımız bu işe bu kadar tepki gösteriyorsa, tarihi varlıklarımızın büyük bölümü yağma ve talana kurban gidiyor demektir. Manzara bu olunca, yurt dışına kaçırılıp müzeler ve koleksiyonerlerce rehin tutulanlara üzülelim mi sevinelim mi karar veremiyoruz.

*****

1841'de Ksanthos'tan Londra'ya kaçırılıp Britanya Müzesi'nde tutulan Nereidler Anıtı, Harpy, F, G, H anıtları, Payava Lahdi; 1882 - 1884 yılları arasında Avusturya'ya kaçırılıp Viyana Sanat Tarihi Müzesi'nde tutulan Trysa Heroon'u; Yunanistan'a kaçırılıp Atina Müzesi'nde tutulan Myra Kaya Mezarları resimli kabartmaları; Perge'den Belçika'ya kaçırılan Thyke Heykeli; 1961 yılında Demre Sion Kilisesi'nden ABD'ye kaçırılıp Washington Dumbarton Oaks Arkeoloji Enstitüsü'nde tutulan Korydalla Hazinesi, bunlardan bazıları.

*****

Bakanlığın verilerine göre 2004 yılında İsviçre'nin Zürih kentinde bulunan 396 eser Türkiye'ye iade edilmiş. Türkiye'den kaçırılan ve Fransa'da bulunduğu saptanan Sultan 2. Abdülhamit'e ait 18 parça eşyanın 2005'te, İngiltere'deki Aphrodisias Friz Bloğu'nun 2006'da iadesi sağlanmış. 2007'de Avusturya, İngiltere, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsviçre'den toplam 349 eserin iadesi gerçekleştirilmiş. Yürütülen çalışmalar kapsamında ayrıca 2008'de Almanya'dan bin 183; 2009'da ABD, Almanya, Avusturya ve Hırvatistan'dan 151, 2010'da İngiltere ve Almanya'dan da 44 eser Türkiye topraklarına dönmüş. 2003-2017 yıllarında, birçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu topraklarından yurt dışına kaçırılan toplam 4 bin 272 eserin Türkiye'ye dönüşü sağlanmış. Yurtdışından ülkeye getirilen eserler arasında Perge'den ABD'ye kaçırılıp 2011 yılında Antalya'ya geri getirilen "Yorgun Herkül" heykeli; Perge'den İsviçre'ye kaçırılıp 2017 yılında Antalya'ya geri gelen Herakles Lahdi ve 1984'te ABD'ye kaçırılıp 2009'a Antalya'ya geri gelen Elmalı Sikkelerimiz de var. Bu iadeler ve yukarıdaki liste yurt dışına kaçırılan eserlerimizin boyutu hakkında yeterince fikir veriyor.

*****

Geçtiğimiz yıl ilan edilen "Perge Yılı" çerçevesinde yapılan etkinlikler tarihi - arkeolojik varlıklarımızın korunması için duyarlılık yarattı. Benzer etkinlikler bu yıl da yapılmalı. Yurtdışındaki kültür varlıklarımızın ülkeye dönmesi için girişimler artarak devam etmeli. Ama asıl önemlisi toprak altındaki varlıklarımızın korunması; ortaya çıkarılıp güvenli ellere teslim edilmesi. Bir hocamız, "İşsiz arkeologlarımız var, ören yerlerimizin korunması bu arkadaşlarımıza emanet edilebilir; böylelikle onların işsizlik sorununu da çözmüş oluruz" dedi. En azından bunu yapabiliriz.