Şehir içi ve şehirlerarası yolların sürekli sökülüp tekrar yapılması, gelenek haline geldi. Bir yolu tam anlamıyla yapıp, 20 yıl hiç tamir gerekmeksizin kullanmak, bizim ülkemiz için henüz hayal. Şehirler arası yolların durumu böyleyken, şehir içinde de pek farklı bir tablo yok. Bir mahallede 10 yıldan fazla oturan herkes, kaldırımlarının ve yollarının defalarca kazıldığını, kapatılıp tekrar kazıldığına şahit olmuştur. Benim oturduğum mahalleden, yaklaşık 6 yıl önce imar geçti. Geride kalan 6 yılda, yolların en az 6 kez kazıldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Yıllardır şehirler arası yolculuk yaparım. Bazı yollardaki tamirat işleri hiç bitmez. Mesela; Afyon’a varmadan bir nokta var. Ne zaman oradan geçsem yol tek şerittir ve tamirat vardır. Dün komşumun cenazesini defnetmek için Kurşunlu Mezarlığı’na gittim. Mezarlığa gitmek için kullandığım Isparta yolunun, Antalya girişindeki tamirat, tadilat veya adı her neyse yıllardır devam ediyor. Mezarlıktan dönerken meydana geen kazada bir kamyonet ile bir otomobil çarpıştı. En son gördüğümde otomobilde hiç cam kalmamıştı ve orta refüjde durmak üzereydi. Halkın bütçesi ile, bir işi defalarca yapmanın mantığını anlayamıyorum. Çünkü yollar kazılırken de, yama yapılırken de, asfalt dökülürken de halkın parası kullanılıyor. Hem de aynı iş için defalarca. Kazdıkça kazanan var mı bilemiyorum. Kazanan birileri mutlaka vardır ancak bu işin tek kaybedeni vatandaş. Çünkü halk kendi parasıyla hem zarar ediyor, hem vakit kaybı yaşıyor, hem de rezil oluyor.