Düş ve rüya eşanlamlı olarak kullanılsa da birebir örtüşen kavramlar olmadığını sohbetlerde

anlattığım gibi yazılarımda da değiniyorum.

“Düş kurmak” deriz. Bu bir uyanıklık hâli eylemidir. Rüya ise uykuda gördüğümüz, uyanınca

hatırlayabildiğimiz kadarıyla bir şeydir.

Düş kurarken bilinç ne denli önemliyse rüyalarda bilinç devre dışıdır. Bilinçaltı ise senarist ve

yönetmen olarak işbaşındadır.

Rüya zaman-zaman içinde bir boyuttur ki öteden beri ikinci bir hayat olduğu da söylenir. Bir

başka açıyla insanın kendini ve zamanı dışarıdan bir gözle seyretmesidir. Rüya, zaman ve

mekândan münezzeh bir algı boyutudur.

Gelelim beste ve rüya ilişkisine.

Zevkin ne ise söyle hicap eyleme benden

Hanende bestekâr Lemi Atlı (1869-1945) gür ve etkili sesiyle “Boğaziçi Bülbülü” sıfatıyla anılır

olmuştur. Musiki hayatı boyunca üç yüze kadar şarkı bestelese de bazı şarkıları notaya

alınmadığı için unutulmuştur. Nota bilmeyen Lemi Atlı’nın besteleri Leon Hancıyan, Fulya

Akaydın, Selahattin Pınar, Suat Gün tarafından notaya alınmıştır.

Bir gün Leon Hancıyan’la birlikte Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa’nın oğlu Sait Paşa’nın

yalısında verilen bir yemekten sonra misafir edilirler. Lemi Bey, Leon Hancıyan ile aynı odada

kalmaktadır.

Lemi Atlı rüyasında Namık Kemal’i (1840-1888) görür. Şair kendisine bir hayli iltifat ettikten

sonra “Zevkin ne ise söyle hicap eyleme benden” şiirinin Manyasizade Refik Bey (1853-1908)

tarafından bestelendiğini, bir kez de kendisinin bestelemesini ister.

Zevkin ne ise söyle hicap eyleme benden

Handeler saç bir daha gönül kâm alsın senden

Visalinle mest olan canı ayırma tenden

Handeler saç bir daha gönül kâm alsın senden

Lemi Atlı, Namık Kemal’in şiirini rüyasında Nihavent makamında besteler ve uyanır. Henüz

sabahın olmadığı bu vakitte oda arkadaşı Leon Hancıyan’ı uykudan kaldırarak şarkının notasını

yazdırır.

“Gülle hem bezm-i visaliz gerçi hâr olsak da biz”

Fehmi Tokat (1889-1959) bir gece rüyasında bestekâr Zeki Arif Ataergin’i görür. Üstadın “Sen

artık beste çalışmalarına başlayabilirsin” demesi üzerine ertesi gün ilk şarkısını Tahirbuselik

makamında bestelediğinde 52 yaşındadır.

Gülle hem bezm-i visaliz gerçi hâr olsak da biz

Gönlümüz benzer bahara ihtiyar olsak da biz

Şairiz kan dökmeden sayd eyleriz ahuları biz

Dönmeyiz sevda yolundan tarumar olsak da biz

“Erişti Nevbahar eyyamı açıldı gül-i gülşen”

Arif Sami Toker (1926-1997) gündüz vakti çalışırken tatlı bir uyku basar. Rüyasında elinde

“Erişti Nevbahar eyyamı açıldı gül-i gülşen” adlı şarkının notasıyla Padişah III. Ahmet’in

huzurundadır.

III. Ahmet devrin şairi Nedim’e (1681-1730) “Oku bakalım şu bahar gazelini” der. Ardından da

Arif Sami’ye dönerek “Arif sen de şu bestelediğin gazeli oku” demesin mi.

Arif Sami eline udunu alarak bestelediği şarkıyı seslendirir. III. Ahmet her ikisine de iltifat eder.

Uyandığında hâlâ gördüğü rüyanın etkisindedir. Gerçek mi yoksa rüya mı olduğunun ayrımını

yapamaz. Udunu alarak Nihavent makamındaki şarkıyı çalar ve notasını yazar.

Erişti nevbahar eyyamı, açıldı gül-i gülşen

Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi rûşen

Çemenler döndü ruy-i yâre, reng-i lale vü gülden

Çerağan vakti geldi, lâlezarın didesi rûşen

Açıldı, dilberin ruhsarı gibi lâleler, güller

Yakıştı zülf-ü huban-veş zemine saçlı sümbüller

Neva-saz olmada bin şevk ile aşüfte bülbüller

Çerağan vakti geldi, lâlezarın didesi rûşen

Meraklısı için ek 1:“Zevkin ne ise söyle hicap eyleme benden” adlı Lemi Atlı bestesini Sabite

Tur Gülerman yorumuyla aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=PcDDeIbgePU

12.12.2022 19:22 Rüya-beste ilişkisi / Kültür - Sanat / Milliyet Blog

https://blog.milliyet.com.tr/ruya-beste-iliskisi/Blog/?BlogNo=626446 4/4

yazarın önceki bloğu yazarın sonraki bloğu

Meraklısı için ek 2: “Gülle hem bezm-i visaliz gerçi hâr olsak da biz” adlı Fehmi Tokay

bestesini Asuman Aslım Görgün yorumuyla aşağıda