Projenin tam adı, (Ankara-İzmir) Ayrımı AfyonKarahisar-Antalya-Alanya Otoyolu ve Malzeme Ocakları Projesidir. 2023 hedefleri çerçevesinde planlanan 428 km lik bir otoyoldur.

Antalya Alanya arasındaki proje güzergâhının uzunluğu bağlantı yolları hariç yaklaşık 156 km, bağlantı yolları ile birlikte ise 187 km olacağı; ana gövdesinde 2×3 şeritli yolda 120 km/saat bağlantı yolunda da 100 km/saat hız yapabileceği belirtilmektedir.

DöşemealtıIlıcaköy’ün yaklaşık 1,5 km güneyinde Kocaçay Deresi kesişiminden yaklaşık 60 m önce başlayan Antalya- Alanya güzergahı, Gebiz’in güneyinden Serik, Taşağıl ve Manavgat’ın kuzeyinden devam ederek Torosların güney yamaçlarından ilerleyerek, Dim Çayı öncesinde Alanya-Gazipaşa-5. Bölge Hududu Karayolu Projesi’nin yaklaşık 1 km kuzeyinde, devlet yoluna paralel olarak sonlanmaktadır.

Bakanlık bu projenin ÇED süreçlerini 2010 yılında “Afyonkarahisar-Antalya Kesimi” ve “Antalya-Alanya Kesimi” olarak başlatmıştır. Yine aynı yıl KGM aracılığı ile, Antalya Alanya kesimi için Yüksel Proje Uluslararası A.Ş ile proje sözleşmesi imzalanmış ve işyeri teslimi yapılmıştır.

ÇED sürecinde 2016 yılında KGM tarafından Döşemealtı Ekşili, Manavgat ve Alanya Çıplaklı’da Halkın Katılımı Toplantıları yapılmıştır. ÇED Raporunun nihai şekli 2018 yılında DokayÇed Çevre Mühendisliği Lmt. Şti. tarafından hazırlanmıştır.

Güzergâh boyunca 7 otoyol hizmet tesisi, 10 tünel, 25 viyadük, 44 köprü, 55 alt geçit, 46 üst geçit, 423 menfez ve 9 kavşak yapılması planlanmaktadır.

Yine güzergâh boyunca yapılması öngörülen 10 tünelin toplam uzunluğu yaklaşık 44.974 m (çift tüp olarak), 25 viyadüğün uzunluğu da 22 bin 41 metre olarak hesaplanmıştır.

Bu denli yoğun viyadük, köprü, alt geçit, ve üst geçit olmasının nedeni bu bölgenin hali hazırda yerleşim alanlarıyla, tarımsal topraklarıyla, mevcut yolları, dereleri, akarsuları, ormanlık alanları, seraları vb. sosyal, ekonomik, kültürel, tarihi değerlerinin varlığından kaynaklanmaktadır.

Bu proje kapsamında, yer alan yol ekseni merkez olmak üzere sağından 1.000 m ve solundan 1.000 m toplam 2.000 m’lik koridor “ÇED İnceleme Alanı” olarak belirlenmiştir. Doğrudan etkilenme alanı olarak da 500 metre genişliğe göre yapılan değerlendirmelerde 639,72 hektar ‘bozuk koru’ 5826,37 hektar ‘tarım alanı’, 1914,42 hektar ‘koruluk alan’, 1468,19 hektar ‘makilik alan’ ve 1089,05 hektar ‘bozuk baltalık alan’ bulunduğu tespit edilmiştir.

Antalya Alanya Otoyol projesinin başlayacağı müjdesi kimileri için çok cazip gelebilir ama bu müjdenin ÇED raporunda yer alan söz konusu bilgiler, bir kültür ve yaşam kıyımından, çevresel ve ekolojik değerler bütününün gözden çıkarılmasından başka bir anlama gelmediğini ortaya koymaktadır.

Doğal ve arkeolojik sit alanlarının yanı sıra binlerce hektar tarım ve orman arazisinin orta yerinden geçecek olan bu proje 87 köy ve mahalleyi etkilemektedir. Aspendos antik kentinin bitişiğinde bulunan Köprüçay 1. Derece Sit Alanı’nı 485 metrelik viyadükle geçerken “sesten etkilendiği için önlemler alınan bu alanda” şimdi kesintisiz deprem etkisindeki inşaat projeleri/araç trafiği gerçekleştirilmek istenmektedir.

Aynı şekilde Manavgat Değirmenderesi geçişinden sonra Side Antik Su Yolu'nun kesilmesi ve bu alanın da viyadükle geçilmesi planlanırken buna benzer onlarca yüzlerce özellikli alanın gözden çıkarılmasında bir sakınca görülmemektedir.

Bu proje ile turizme hizmet, alternatif alanlar oluşturmak gibi hedeflerden bahsedilmektedir.

Özgünlüğünü ortadan kaldırarak, çevresel değerlerini yok ederek, korunacak hashas alanları, su kaynakları, yeşil alanları, verimli toprakları beton ve asfalta gömerek geriye kalanlarla turizme alternatif oluşturulmasının mümkün olamayacağı çok açıktır.

Bu alanın kestirme yol olarak savunulmak istenmesi ise son derece vahim, acımasız ve etik dışı bir yaklaşımdır.

Merkezi veya yerel yönetimler, Antalya Alanya otoyolu örneğinde de görüldüğü gibi kamusal haklarımızı şirketleri zenginleştirmek, hak sahiplerini ise müşteri olarak görmekten vazgeçmelilerdir.

(devamı var)