İklim değişikliklerinin bir tehdit olarak algılanmaya başlaması ile birlikte 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, 1997 yılında da Kyoto Protokolü imzalanmıştı. 2015 yılında ise Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP21) Paris İklim Anlaşması kabul edilerek, ülkelerin küresel ısınmanın önüne geçilmesinde sorumluluk üstlenmeleri, belirlenen hedeflere uygun düzenlemeler yapmaları ve uygulamaya geçmeleri istendi.

2021 yılı Haziran ayında bir savaş örgütü olan NATO zirvesine de taşınan iklim değişikliği sorunu, askeri operasyonlar ve etkinliklerde daha az emisyon salınımının sağlanmasının hedeflendiği açıklandı. Yine geçtiğimiz yıl Temmuz ayında AB İklim Yasası’nın hazırlanmasına yönelik hedefler ortaya konulmuş; Kasım ayında ise Glasgow’da (COP26) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı toplantısı yapılmıştı.

Eleştiriler, hayal kırıklıkları, savaşlar dâhil ekosistemin geri dönüşümsüz tahribatlarından pek de kolay vazgeçilmeden ilerleyen uluslararası süreç, ülkemizde de benzer pratiklerle, oldukça göstermelik, ağır aksak atılan adımlara tanık oldu. Merkezi yönetimimiz oyalanmakta sakınca görmediği Paris İklim Anlaşması’nı 6 yıl sonra Ekim 2021 de onayladı. 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefi ilan etti. Şubat 2022 tarihinde İklim Şurası düzenledi. Sırada İklim Kanunu olduğu duyuruldu.

İstanbul Sözleşmesi gibi atılan imzalardan rücu etmekte sakınca görmeyen, hem savaş politikalarının tarafı olan hem de göçmen politikasında elde edeceği hibeleri hesap eden AKP yönetimini motive edenöncelikli olgunun, ABYeşil İklim Fonundan kaynak olarak sağlanacak 3 milyar 157 milyon dolarınhükümet politikalarında değerlendirmek olduğu yapılan resmi açıklamalardan anlaşılmaktaydı.

Merkezi yönetimin pazarlıkçı ve ağırdan alan tutumuna paralel olarak yerel yönetimler ve yerel dinamikler de konu ile ilgilenmeye başlamışlardı. Küresel iklim değişimi/ iklim krizi konulu etkinlikler özellikle geçtiğimiz yıldan itibaren Antalya’da da yoğunlaştı. Kamu kuruluşları, Belediyeler, Meslek Odaları, Dernekler iklim sorununu daha sık gündemlerine almaya başladılar.

Örneğin 12-13 Kasım 2021 Tarihlerinde Muratpaşa Belediyesi tarafından +0,5 Akdeniz’in Geleceği İklim Değişikliği Çalıştayı yapıldı. Sonuç bildirgesi tüm kurum ve kuruluşların zaman kaybetmeden iklim değişikliği eylem planı oluşturmaya ve uygulamaya davet edildi ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması için yapılacak ilk işin karbon salınımını düşürmek olduğunun altı çizildi. Sembolik çevre temizliği yapıldı.

ATSO, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Meslek Odaları, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri ve akademisyenlerin katılımı ile 9 Aralık 2021 tarihinde “Antalya Çevreci Dönüşüm Çalışmaları Tanıtım Toplantısı” yaptı. Ortak çalışmalar ile “1. Antalya Çevreci Dönüşüm Çalıştayı” yapmaya karar verdiler. Şubat ayındaki toplantılarında Antalya'nın su yönetimi, atık yönetimi, hava kalitesi, ulaşım, enerji, kentleşme, afet riski, tarım, turizm, sanayi, biyoçeşitlilik, döngüsel ekonomi, çevre eğitimi konularında belirledikleri 13 çalışma grubu ile Çalıştay hazırlıklarına devam ettiklerini duyurdular.

Geçtiğimiz ay içinde ise Antalya Büyükşehir Belediye’sinin TSE tarafından 'İklim Dostu Kuruluş' belgesini alan ilk belediye olduğu haberi paylaşıldı. “Bundan sonraki hedefin iklim dostu kent olduğu" belirtildi. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesinde kurulan İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğünün Antalya'nın karbon ayak izi envanterinin çıkarılması, sürdürülebilir enerji eylem planının yürütülmesi, iklim değişikliği uyum stratejisi ve eylem planının hazırlık çalışmaları yaptığı, hedeflerinin düşük karbon yoğunluğu ile yüksek yaşam kalitesine ulaşmak olduğu açıklandı.

Bu arada Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı aracılığı ile Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEAP) hazırladıklarını ve şimdi de (SECAP) yani Sürdürülebilir Enerji Eylem ve İklim Uyum Planını hayata geçirmek üzere 27.Nisan 2022 tarihinde online Çalıştay düzenledi. Çalıştay, uyum planı çalışmaları kapsamında hem kurum ve kuruluşların konuyla ilgilenmelerini sağlamak, hem de küresel ısınma önlemlerine yönelik görüş, anket/veri sağlamaya yönelikti.

(ANSİAD) Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği ise iş çevreleri, çevre üniversiteler, meslek odaları ile birlikte iklim değişikliğinin ve alınmakta olan önlemlerin sektörleri nasıl (olumlu/olumsuz) etkileyeceği, sosyo/ekonomik yapıda meydana getirmesi muhtemel değişiklikleri, altyapı ihtiyacı ve finansmanı, yönetim anlayışının değişmesi, bu değişikliklerin insan hayatında yaratacağı etkilerin tartışılacağı konular ile ilgili, senenin sonunda bir zirve düzenleyeceklerini, “Antalya İklim Krizine Karşı Birleşti” sloganı ile açıkladılar.

12-15 Mayıs2015 günleri arasında, Dünya İklim Gününü de içine alacak şekilde Muratpaşa Belediyesi, 3. sünü düzenleyeceği, “İklim ve Her Şey” sloganıyla “Çevre Festivali” düzenleyecek.

Sloganlar serinletici ama küresel ısınma kavurucu ve ölümcül etkileriyle hızla ilerlemeye devam ediyor. (“Küresel ısınmada yerel belirleyicilerin rolü” başlıklı değerlendirme ile devam edecek)