Siyasetin soğuk, kasvetli, sıkıcı havasının içinde, günlük yaşamda olan bazı şeyler çok iyi geliyor insana. Homo Politicus’tan bir anlığına da olsa uzaklaşıp da insan olduğumuzu bize hatırlatıyor.

Böyle durumlar olmasa, bir müddet sonra duyguları kalmamış, bütün yaşamı sadece ve sadece siyasete indirgenmiş, siyaseti elinden alındığında beden dediğimiz kabuktan başka bir şey kalmayacak bir nesneye dönüşmemiz işten bile değil.

İşte bizi yeniden insanlık rotasına sokan, yüzümüzde gülümseme haline dönen bir olaydan söz etmek istiyorum.

Bazılarınız bilebilir. Antalya’da, Haşim İşcan Mahallesi’nde (Antalya’nın en eski mahallelerindendir) Bilgece Kültür Sanat Evi vardır.

Bu sanat evinde ağırlıklı tiyatro olmak üzere çeşitli sanatsal etkinlikler, amatör ile yarı profesyonel arasında bir düzeyde organize edilir.

Bilgece Kültür Sanat Evi’nin amatör bir tiyatro topluluğu var. Bu toplulukta yer alan herkes, günlük yaşamda farklı meslek gruplarından geliyor ve belki de pek çoğu, ilk defa tiyatro sahnesine adım atıyor.

Yapılan bu amatör tiyatronun geliri, daha öncelerde, öğrencilere burs olarak değerlendiriliyordu.

6 Şubat’tan sonra ise gelirler tamamen deprem bölgesine aktarıldı. Ve bu yönde çeşitli kampanyalar etkinlikler düzenlenildi. Buralarda da elde edilen gelir başta Hatay olmak üzere deprem bölgesine yönlendirildi.

Eksik bilmiyorsam, iki defa da Hatay’a çocuk tiyatrosu ile turne düzenlendi. Hatay’da yaşayan çocuklara tiyatro aracılığı ile destek eli uzatıldı. Yer yer engellemelerle de karşılaştı Hatay’da Bilgece.

Geçtiğimiz hafta da her akşam ayrı bir konser düzenleyerek, Antalya’nın önemli müzisyenleri izleyicilerle buluşturdular ve buradan elde ettikleri geliri de yine deprem bölgesine ulaştırdılar.

Bütün bunların hepsini de, belirttiğim gibi, asıl meslekleri başka olan, sokakta caddede yürürken bilmeden, tanımadan yanından geçip gittiğimiz insanlar yaptı. Bu olayı da güzel kılan buydu zaten.

Demem o ki; dünya bu güzel insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor.

Yolunuz Antalya’da Haşim İşcan Mahallesi’ne düşerse, lütfen Bilgece Kültür Sanat Evi’ni bulun, bahçesinde portakal ağaçlarının arasında bir bardak çay için. O dayanışma, bir arada olma havasını iliklerinize kadar soluyun.