CHP Antalya İl Kongresi için kum saati akmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu itibarı
ile kum saati daha hızlı akmaya başladı. Artık bilinen dört açık, iki de gizli aday adayı var.
Fakat şu notu eklemeliyim. Bilinen aday adayların üçü, gizli aday adayların da ikisi henüz
adaylıklarını deklare etmediler.
Bu noktada neden ‘aday’ değil de ‘aday adayı’ dediğimi açıklayayım. CHP tüzüğü gereği,
mevcut delegelerin en az %10 en fazla %15’inin oyunu alan ‘aday’ olabiliyor. Halihazırda kim
bu imzaları toplayabilir, bilemediğimiz için hepsi de ‘aday adayı’.
Gelelim bu açık ya da gizli aday adaylarının isim bazlı değerlendirmelerine:
(Alfabetik sıra ile dizilmiştir, kimse buna anlam yüklemesin)
Açık aday adayları:
Ahmet Kumbul:
Geleneksel denge politikasına devam ediyor. Adaylığının gerek şartını genel merkeze
bağlamış durumda. “Genel Merkez arkamda olmazsa, ben de aday olmam” cümlesini Ahmet
Kumbul adına kursak, sanırım, yanlış yapmış olmayız.
Peki buna karşılık genel merkezde durum ne?
Burada istihbarat karışık. “Ahmet Kumbul işi bitirdi” diyen de var, “Ankara’da Kumbul’un
esamesi yok diyen de. Her iki cümle de ciddi kaynaklardan geliyor.
Ahmet Kumbul’un gücünü, kendisi ile aynı dönemde il başkanı olan Ulaş Karasu, dolayısı ile
Veli Ağbaba ve yine dolayısı ile Antalya’da Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan ile
ilişkilendirenler var. Ancak bu konuda da istihbarat farklılaşıyor. “Cem Kotan ile tam
mutabakat sağlandı” diyen de var, “Cem Kotan Genel Merkez kimi aday gösterirse arkasına
geçecek” diyen de.
Bir de Ahmet Kumbul’un geçmiş il başkanlığı dönemi var. İl başkanlığı döneminde 2019 yerel
seçimlerinde elde edilen başarı da akıllarda, o dönem HDP yönetimi ile pastanede
yakalandıktan sonraki ikircikli tavrı da…
Sonuçta, tarih unutmuyor!
Altan Ayaz:
Aday Adayı olduğunu ilk ve tek ilan eden. Genel merkez ile ilişkilerini devam ettirmekle
birlikte, esas gücünü delegeden almaya çalışıyor. Bu nedenle de açıktan ya da kapalı kapılar
ardında hem delege görüşmelerine hem de adaylık için gerekli imza toplama çalışmalarına
başladı. 2023 kongresinde yaşadıklarını bir daha yaşamamak için yoğurdu üfleyerek yiyor ve
bir yerlerin baskısı ile imzasını geri çekmeyecek delegelerden imza toplamaya çalışıyor.
Altan Ayaz’ın en büyük artısı, kimsenin duruşuna, insanlığına ve namusluluğuna söyleyecek
sözünün olmaması.
Fakat Altan Ayaz’ın da ekip sorunu kafalardaki en büyük soru işareti. Bu sorun kalan 15 gün
içerisinde çözülebilir mi onu hep birlikte izleyeceğiz.
Nail Kamacı:
İşi en kolay ve en zor olan. İşi en kolay olan. Çünkü mevcut il başkanı. İşi en zor olan.
Çünkü, yine, mevcut il başkanı. Kolay kısmından bakalım. 19 ilçenin 16’sının belediyesini
kazandı. İl binasını yenileme çalışmasını başlattı ve bir noktaya taşıdı. Ancak bunlardan
daha önemli olmak üzere, geçmiş dönemlerde yaşanan ilçe – belediye, ilçe – ilçe ve belediye
– belediye çatışmalarına bir son verdi. Nail Kamacı döneminde, içerideki tartışmalar
kamuoyuna nadiren yansıdı. Nail Kamacı, bütün bu çatışma durumlarında, “ben il
başkanıyım, ben konuşurum” diyerek herkesi susturdu ve bunda da başarılı oldu. Döneminin,
belki de en önemli kazanımı bu oldu.
Zor kısmına baktığımızda, Nail Kamacı’ya en sert ve kayda değer eleştiriler de kendi
yönetiminden geldi. Nail Kamacı’nın yönetimi çalıştıramadığı, etrafındaki üç, bilemedin dört
kişi ile yürüdüğü, geri kalanını yok saydığı, bu nedenle de tek başına kaldığı, en ciddi eleştiri
noktası. Bir diğer eleştiri de önce 19 Mart, ardından da ve özellikle 5 Temmuz’da Antalya
Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon sonrasında örgütün pasifliği noktasında
yoğunlaşıyor.
Önder Kurnaz:
Önder Kurnaz da Ahmet Kumbul ile benzer bir sistematik izliyor. Ama Ahmet Kumbul’a göre
önemli bir avantajı var. O da Özgür Özel ekibine Antalya delegasyonuna çıkan 18 oy için,
Deniz Demiröz ve Mustafa Düzenli birlikte örgütleyen olduğu algısı, ki bu algının Ankara’da
alıcısı var. Önder Kurnaz ve ekibi de buraya oynuyor. Ankara’da özellikle Gül Çiftçi merkezli
bir ekibin Önder Kurnaz ile devam ettiği biliniyor. Deniz Demiröz’ün de Yüksek Disiplin Kurulu
üyesi olduğunu hesaba katarsak bu durum, Önder Kurnaz için siyasal anlamda önemli bir artı
değer oluşturuyor. Aynı Nail Kamacı gibi bu işin kolay kısmı.
Zor kısmına bakacak olursak, Önder Kurnaz’ın 2024 yerel seçimlerinde Kepez Aday Adayı
olarak çıkması, oradan Konyaaltı, ardından da Muratpaşa belediye Başkan Aday Adayı olup
de sonuçta Muratpaşa ve Antalya Büyükşehir Belediye Meclis üyeliğine ram olması
unutulmamış. Bu ram olmayı da Genel Merkez gücü ile yapmış olması, yine başka bir detay.
Bir de gizli adaylara bakalım.
Bu isimlere bakmadan önce, lütfen ‘şeyh uçmaz, mürit uçurur’ cümlesini unutmayın.
(Yine alfabetik sıra. Buna da kimse anlam yüklemesin)
Buğra Özçelik:
Kendisi inatla “ben aday değilim” diyor. Öyle ki “duruma bakalım” bile demiyor. Arkasındaki
ana gücün Muratpaşa İlçe Örgütü ve Ümit Uysal olduğunu düşünürsek, son derece reel
politik bir cümle. Ancak, bu cümlenin tabanda ve bazı önemli mahfillerde karşılığı yok ki hala
Buğra Özçelik’in aday çıkacağına inanlar, hatta aday çıkmasını isteyenler bulunuyor. Bu
nedenle de adı bir türlü tahtadan silinmiyor. Ya da Anadolu deyişi ile karavanadan silinmiyor.
Şeyh “ben uçmayacağım” diyor ama müritler inatla “hayır! Sen uçacaksın!” diyorlar.
Nuri Cengiz:
O da Buğra Özçelik ile benzer kaderi paylaşanlardan. Ancak küçük bir fark var. Nuri Cengiz
açık açık “ben aday değilim” demiyor, “partimin vereceği her göreve hazırım” diyerek kapıyı
açık tutuyor. Nuri Cengiz’i sahaya sürmeye çalışanlar daha komplike ve Buğra Özçelik’e göre
daha organize. Uygun fırsat kollamaktan ziyade, Antalya’nın ihtiyaç duyduğu il başkanı
profilini tanımlıyorlar. Fakat bu öyle bir tanımlama ki insanın “kafası da kel olsun mu?” diyesi
geliyor. Nuri Cengiz de bu tanımlamaların etkisi ile apronda bekliyor.
İl başkan adaylığı sürecinin bir Ankara, bir ilçeler boyutu var ki her biri ayrı yazı konusu.
Onları da sonraki yazılara bırakalım.