03 Kasım Pazartesi günü bu köşede yayımlanan “Sendikalar, demokrasi ve sınıf mücadelesi” başlıklı yazıya, Tüm Yerel Sen Genel merkez Disiplin Kurulu üyesi Sayın Orhan Çoban’dan cevap yazısı geldi.
Bu tür yazılar tartışmaları zenginleştirir, geliştirir. Bu nedenle Orhan Çoban’a teşekkür ediyorum. Tartışamaya katkı koymak isteyenlere de bu köşenin açık olduğunu belirtmek istiyorum.
Sayın Orhan Çoban’ın cevap yazısı:
“Ali TAŞ’ın sendikal süreci gündeme taşıması ve tartışmaya zemin oluşturma çabası önemlidir. Ancak yazıda yer alan bazı tespit ve değerlendirmelerin eksik bilgiye, bağlamından koparılmış ifadelere ya da yorum hatalarına dayandığı görülmektedir. Bu nedenle yazıya katkı sunmak ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla bazı noktaları açıklama gereği doğmuştur.”
Sendikal mücadele, sadece geçmişin değil bugünün de temel demokrasi mücadelesidir.
Kamu çalışanları, yıllarca örgütsüz bırakılmaya çalışılmış; 90’larda fiili mücadeleyle sendikal haklarını kazanmıştır. Bu mücadelenin içinde doğan TÜM YEREL SEN, sadece özlük haklarını değil, aynı zamanda Cumhuriyetin temel değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini de kararlılıkla savunan bir sendikadır.
TÜM YEREL SEN’in bağlı olduğu konfederasyon dışında kalan diğer sendika ve konfederasyonlardan; ideolojik yönelimi nedeniyle Atatürk çizgisinden uzaklaşan sendikal anlayışa karşı, daha açık ve net bir duruşla kurulmuş olması bilinçli bir tercihtir.
Bahsi konu olan Sarı sendika söylemi bizim sendika dışında Diğer sendikaların hepsi için söylenebilir. Biz Yetkili olduğumuz her yerde bir hak kaybı yaşadığımızda tepkimizi göstermişizdir. İzmir buna örnektir. Cumhuriyet ve ATATÜRK değerlerine sahip her kurum kuruluş ile iyi geçiniriz. Bizim iyi geçinmemiz bazılarını rahatsız etmesi de doğaldır.
Sadece eleştirilerle değil, yasal ve idari düzenlemelerle de sendikal haklarımız baskı altına alınmaktadır:
Sosyal Denge Tazminatı %120 ile sınırlandırılmıştır.
Bu sınırın üzerinde ödeme yapılırsa Sayıştay tarafından zimmet çıkarılmakta, hatta memurlardan fazla ödeme geri istenmektedir!
Bu, hem belediye yönetimlerini hem çalışanları tehdit eden, anayasal toplu sözleşme hakkını fiilen geçersiz kılan bir uygulamadır.
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı genelgeleriyle yerel yönetimlerin sendikalarla yapacağı sözleşmelere dolaylı müdahaleler yapılmakta, bağımsız sendikal faaliyetler engellenmek istenmektedir.
TÜM YEREL SEN OLARAK NE DİYORUZ?
Biz bu yasakları, baskıları, haksız eleştirileri kabul etmiyoruz.
Cumhuriyetin değerlerine, emeğin onuruna, hukukun üstünlüğüne ve örgütlü mücadeleye sahip çıkıyoruz.
**TÜM YEREL SEN susmaz, geri adım atmaz!
Kamu emekçisinin sesi kısılmaz!
Toplu sözleşme hakkı genelgelerle gasp edilemez!
Zimmet tehdidiyle sosyal denge hakkı yok edilemez!**
Ali TAŞ yazısında “düşük katılım” ve “bürokrat müdahalesi” gibi iddialar da bulunmuş.
Antalya’daki genel kurula dair “düşük katılım” ve “bürokrat müdahalesi” gibi iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
Unutulmamalıdır ki:
1 Kasım’daki genel kurul, ikinci oturumdur ve hukuken çoğunluk aranmaz.
Katılım üzerinden yapılan meşruiyet sorgulamaları, demokratik teamülleri çarpıtmaktır.
Bürokrat müdahalesi iddiaları ise soyut, belgesiz ve spekülatiftir.
Tek liste seçime gidilmesinden ve üyelerin İlçelerde, nöbetlerde yada özel işlerinde olmalarından; gelmek için arayanlara tek liste var isterseniz gelmeyebilirsiniz denilen ve gelmeyen çok üyemiz bulunmaktadır.
Bugün sendikal mücadelede yaşanan zorluklar, bireylerden değil; baskıcı düzenden, örgütsüzleştirme politikalarından ve ekonomik umutsuzluktan kaynaklanmaktadır.
Biz, Tüm Yerel Sen olarak;
Emekten yana,
Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı,
Laik, demokratik ve örgütlü bir toplumdan yanayız.
Eleştiriler olabilir. Ancak eleştiri; doğruya dayanmalı, yıkmak için değil daha iyisini kurmak için yapılmalıdır. Keşke dostum Ali TAŞ sadece Mavi liste çıkarıp fakat yönetmelik deki kural yüzünden liste çıkaramayan dostlarımızın ağzından köşe yazmasaydı.
TÜM YEREL SEN susmaz. Geri adım atmaz. Yoluna kararlılıkla devam eder.
(Ha bu arada ben bütün seçimlerde Mavi listeler için çalıştım. İlk defa bu seçim de Beyaz listeye çalışıp oy istedim. Yanlış anlaşılmasın bu sendika seçimi)”