1 Kasım Cumartesi günü Antalya’da Tüm Yerel Sendikası Antalya Şubesi’nin genel kurulu yapıldı. Bu genel kurul, sendikal mücadelenin geldiği nokta açısından çok öğretici derslerle doluydu. Bu anlamda incelenmesinde fayda var.
Baştan şu tespiti yapalım. Burada yapılan değerlendirmeler, Tüm Yerel Sen özelinde değil, genel olarak bütün sendikaların içinde bulundukları durumu gözler önüne seriyor. Tüm Yerel Sen bu anlamda sadece örnek olarak yazının içinde yer alıyor.
Sendikanın içindeki liste savaşları ve sonuçları, sadece sendikalarda değil, bütün örgütlerde yaşandığı için çok da tartışılması gerekli noktalar değil.
Ama bir nokta var ki üzerinde durulması gerekiyor.
O da Tüm Yerel Sen genel kurulu için Antalya Büyükşehir Belediyesi üst düzey bürokratlarının bir liste lehine yaptıkları söylenen müdahaleler. Sendikaların da tıpkı toplum gibi iktidar – muhalefet ikilemine sıkıştığı ve her sendikanın kendi siyasal çizgisi içindeki, başta, belki de tek, belediyeler olmak üzere, alanlarda örgütlenebildikleri göz önüne alındığında, bu müdahale çok anlamlı hale geliyor ve demokrasi ilk yarasını burada alıyor. Çünkü belediyeler, kendileri ile uyumlu bir sendikal anlayış ile çalışmak istiyorlar. Bu durum aslında, patronun kimi karşısında görmek isterse onu desteklemesi anlamına geliyor.
Buna sosyalist terminolojide ‘sarı sendika’ deniyor.
Bu noktada bir haksızlık yapmayalım. Sadece Antalya Büyükşehir Belediyesi değil, bütün belediyeler için geçerli bir durum bu.
Hal böyle olunca da sınıf bilincini yitirmiş ve sendikayı sadece kendisine sağlanan avantajlar olarak gören çalışanlar da ‘ekmek’ belasına patronlarının aldığı tavrı alarak, işbirlikçi bir tutum içerisine giriyorlar.
Böylece, sınıf mücadelesi, en temel mücadele aracı olan sendikalar aracılığı ile terk edilmiş oluyor.
Belediyeler, siz patronlar diye okuyun, belirleyici, sendikalar da sadece çalışanlar için ‘avanta’ aracı haline gelince de doğal olarak sendikaların genel kurulları anlamını yitiriyor. Çünkü genel kurullarda ne işçi sınıfının sorunları ne ülkenin politik durumu ne de sınıf mücadelesi konuşuluyor. Sadece göstermelik protokol konuşmaları, ardından seçimler yapılıyor ve koskoca işçi sınıfının temsil edildiği genel kurullar üç, bilemediniz beş saatte bitiveriyor. Dostlar alışverişte görsün.
Bu noktada haksızlık etmeyelim. Aynı durum siyasi partiler başta olmak üzere bütün örgütlenmelerde geçerli. Bu durumda insan, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP), Çin Komünist Partisi (ÇKP) gibi partilerin kongre notlarının kitap haline getirildiği günleri ister istemez özlüyor.
Yukarıda belirttiğim gibi anlamına yitiren genel kurullara da doğal olarak ilgi olmuyor. Örneğin 1 Kasım Cumartesi yapılan Tüm Yerel Sen genel kuruluna gelmesi gereken üye sayısı 2 bin 700 iken genel kurulun toplandığı salonda ben diyeyim 100, siz deyin 200 kişi vardı. Yani, üyelerin %10’u bile ilgi göstermemişti tartışmalara. Oy kullanan üye sayısı ise 424... Yani üyelerin %20’si bile oy kullanarak gelecekleri hakkında irade beyan etmemişler.
Katılım düzeyinin bu kadar düşük olduğu bir ortamda hangi tartışmanın sağlıklı yapılabildiğini ve bu tartışmalardan üye için sağlıklı bir karar çıktığını düşünmek fazlaca iyimserlik olur.
Yirmi küsur yıllık AKP iktidarının demokrasiye verdiği en büyük zararlardan birisi de budur zaten. Demokrasiyi parmağa indirgemek, çoğunluğun azınlık üzerindeki tahakkümünü tahkim etmek ve sandık fetişizmi yaratmak. +1 fazla olanın mutlak hakim ve egemen olduğu bir düzende ne demokrasiden ne de insanlığın gelişiminden söz edilebilir. Ancak cehaletten ve cehaletin yönetimi ile elde edilen parmak demokrasisinden dem vurulabilir.
Ne yazık ki bugün de AKP iktidarının bu cehaletin yönetimine dayalı ‘parmak demokrasisi’ sınıf mücadelesinin partiler, sendikalar gibi bütün araçlarını sarmış durumda.
Sonuç olarak; durum vahim!
Hem de çok vahim!
Sendikalar, demokrasi ve sınıf mücadelesi
Ali Taş
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’ne şikayet yağıyor! Hastalar tedavi bile olamıyor
Tuğçe Orhan Kaç Yaşında? Ladik Kaymakamı Evli Mi?
Antalya’da dar gelirlilere TOKİ müjdesi! İlçe ilçe sosyal konut sayıları belli oldu
Antalya’da kuyumcuda film gibi soygun: 4 kilo altın saniyeler içinde çalındı
Antalyalılar dikkat! Yarın bu yollar kapalı olacak
Özgür Özel'den Esenyurt Mitingi'nde Muhittin Böcek çıkışı: "Utanmadan..."