Neşet Güven.
29 Ağustos 1994 yılında, ‘örgüt üyeliği’ suçlaması ile cezaevine girmiş. 30 Ağustos 2024 yılında, cezaevinde 30 yılını doldurduğu için koşullu salıverme hakkından faydalanmak için başvuruda bulunuyor. Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliği, başvuruyu reddediyor.
Redde gerekçe olan İdare ve Gözlem Kurulu kararında dikkat çeken bir detay var. Neşet Güven ile yapılan görüşmede, “pişman mısın?” diye soruluyor.
Neşet Güven, “değilim. Çünkü bana isnat edilen suçun işlendiği silah, üstümde yakalanan silah değildi. Eğer o zaman iyi bir avukatım olsaydı, ben zaten beraat edecektim” diyor.
Bu cümle aslında 30 yıldır yaşadığı hukuksuzluğun da tarih önünde yargılanmasıdır.
Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliği’nin bu kararından bir hafta sonra, Neşet Güven annesini kaybediyor.
İkinci itiraz da reddediliyor ve Neşet Güven hala tutuklu.
Hasan Yakut
O da ‘örgüt üyeliği’ suçlaması ile 11 yıl 3 ay hapis cezası alıyor.
O da ‘koşullu salıverme’ tarihi olan 15 Nisan 2025 tarihinde, yani bundan 19 gün önce şartlı tahliye başvurusunda bulunuyor. Ancak başvurusu, geçmişte cezaevinde yapmış olduğu hak talepli dilekçeler gerekçe gösterilerek reddediyor ve Hasan Yakut da koşullu salıverilme hakkından mahrum bırakılıyor.
Bu iki ismin ortak bir noktası var.
2022 yılında “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik’ ta yapılan değişiklikler bulunuyor. 2020 çıkarılan yönetmelik ve 7242 sayılı yasa ile 5275 sayılı yasada yapılan değişiklik ile hükümlü aleyhine değişiklikler yapılıyor.
Doğal olarak da Neşet Güven ve Hasan Yakut’un avukatları, bu değişikliklerin, 2022 öncesi tutukluları kapsamadı gerekçesi ile itiraz ediyorlar ama dinleyen kim?
Selçuk Tengioğlu.
Bu ismi bugün sıkça duydunuz ve önümüzdeki günlerde de sıkça duymaya devam edeceksiniz.
2004 yılında Hatay İskenderun’da, 19 yaşındaki oğlu Barış ile 17 yaşındaki kızı Mutlu’yu öldürmüş, bir çocuğunu da yaralamıştı. Sonrasında da müebbet hapis cezası almıştı.
Selçuk Tengioğlu, bu cezayı aldığı 2004 yılında müebbet hapis cezasının yatarı 16 yıldı. 2005 yılında TCK değişti ve müebbet hapis cezasının yatarı 30 yıla çıkarıldı.
Ama gel gör ki, 2020 yılında ‘şartlı tahliye’ ile salıverildi. 2005 yılında getirilen değişiklik Selçuk Tengioğluna uygulanmayarak, 2004 uygulamalarına göre salıverildi.
İşte bu çifte standarttan faydalanan Selçuk Tengioğlu, bugün Özgür Özel’e saldırı gerçekleştirdi. Üstelik, “ben Osmanlı torunuyum’ diyerek.
Sonuç mu?
‘Osmanlı’ torunuysan sana her yol açık.
Değilsen, vah haline!